Ankara'nın en eski kebapçılarından birisi olan Düveroğlu'na yine o eşşiz lahmacunundan yemeye gittik.
Yemekleri çok iyi olabilir , her daim dolu olabilir ama kendilerini yenilemezlerse, yenilenen ve gelişen dünyaya ayak uyduramazlarsa, üzgünüm ki yakında müşteri bulmakta zorlanabilirler.
Öncelikle artılarından bahsetmek istiyorum.
1- lahmacunu mükemmel ötesi lezzetli ve incecik 2- içli köftesi de aynı şekilde, ama biraz daha fazla ceviz konulabilir. 3- baklavalarına söyleyecek sözümüz yok zaten. 4- otopark sorunun da çok olduğunu söyleyemem, karşıdaki ilkokulun önündeki boş yerlere park edebilirsiniz.
Eksileri
dünya gelişiyor, mekanlar değişiyor gelişiyor, ama burası ben yıllar önce geldiğimde nasılsa aynı duruyor, biraz tadilat yapıp, o ahşap eski masa sandalyelerden kurtulabilirler, lavaboya giden iç kısımdaki masa sandalyeler çok kötü. Temizlik malzemeleri (süpürge vs orada kenarda duruyor ) Bir mimarla anlaşıp tasarlamak yenilenmek cok zor olmamalı diye düşünüyorum.
garsonların neredeyse hepsi (komilerden bahsetmiyorum ) , 50-55 yas üstü amcalardan oluşuyor , ve hepsi asık suratlı. Maaşları mı az, çalışmayı mı sevmiyorlar orada anlamadım, sanki zorla çalıştırıyorlar. Bir tanesinden güler yüz göremezsiniz, ve dövecek gibi konuşuyorlar müşteriyle. Konuştukları anlaşılmıyor , daha diksiyonu düzgün güleryüzlü genç personel alabilirler.
ortaya gelen marul, havuç, tursu, soğan tabaklarına neden bir iki yemek kasığı kadar malzeme konuluyor ki, (aspavadaki ikram kültüründen hiç mi birsey öğrenmemişler ), havucu rendeleyip getirirseniz tabakta, o ziyan olur ve yenmez, lahmacunun içine havuç rendesi konulup yenildiğini hiç bi yerde görmedim, güzelce yeşil salata yapıp koymanız daha mantıklı olur bence. İnsanlar salata yemiş olur ve salata malzemeleriniz de ziyan olmaz.
ezmeden bir lokma alıp geri bıraktım, antep lokantası olarak bu kadar kötü bir ezme hayatımda yemedim.
masalarda kıl vardı, garson geldi siparişinizi alayım dedi önce, ben de direk önce masadaki kılları gösterdim, masayı bi silerseniz siparişi verelim dedim. Yahu dediğim gibi garsonlar hayatlarından bezmiş ya da çalışmak istemiyor, bi an önce sipariş alalım müşteri yesin defolsun gitsin mantığındalar sanki. Müşteri gelince önce masaya bi bakılır eksik gedik kötü bir durum var mı diye sonra bi güler yüzle hoş geldiniz denilir sonra sipariş alınır.
sipariş verdik iki lahmacun ve bir döner olarak, ikisi birlikte gelsin dedim özellikle. 7-8 dk sonra lahmacunlar geldi, tek bir kişi mi yicek iki ayrı tabakta mı getiriyim dedi, iki ayrı tabak dedim, arkadaki boş masaya koydu, bi güzel eliyle aldı diğer tabağa koydu. O eliyle pos cihazini tuttu arka masadan hesap alırken, elindeki kağıdı kalemi tuttu. Gitti o eliyle bir de benim lahmacunumu aldı başka boş tabağa koydu. Yahu bunu önceden sorsanız da yapan usta iki ayrı tabağa koysa idi olmaz mıydı. Tiksine tiksine yedim mecburen olay çıkmasın diye. Zaten beş karış suratla hizmet ettiği için.
Diyeceğim o ki her ne kadar yemekleri lezzetli yaparsanız yapın, bi iki gelen müşteri bi daha gelmez, böyle böyle müşteri kaybedersiniz.
Yenilenmeye değişmeye sizin de ihtiyacınız var. En eski olmak batmayacağınız anlamına gelmiyor ne yazık ki, bu ülkede "beğendik" battı.
Patronunuz her ne kadar çabalasa da , iyi olmaya, satmaya , para kazanmaya çalışsa da, çalışanların bu gergin ve asabi suratları ve çalışma sekilleri, ve ortamın hep aynı olması, kendini yenileyememesi, mekanın hep aynı olması bi zaman sonra insanları sizden uzaklaştırır.
Umarım bu müşteri yorumunu da patronunuz dikkate alır. Yoksa müşterileri...
Read moreKizilay ve Bilkent subelerinden sonra burayi deneyimledim. Oncelikle bu subenin yorumlarindan dolayi “calisanlarin ilgisizligini ve kabaligini” merak ederek gitmistim lakin sanirim bu sekilde yorum atanlar daha once hic bir kebabciya gitmemisler. Klasik bir kebabcida nasil bir garson tutumu goruyorsaniz o sekilde bir tutumla karsilasiyorsunuz. Absurd hic bir seyle karsilasmadim. Mekan tiklim tikis masalarla dolu ve sira beklemeniz gerekebiliyor. Lakin bu anlasilir bir durum sube icin. Subeye gitmeden aradik musait yer olup olmadigini sorduk cok kibar bir hanim cevap verip bizimle ilgilendi. Park yeri sikintisi var biz 400mt gibi bir uzakliga park edip yuruduk. Gittigimizde 1 adet lahmacun, 1 adet kapali pide, 1 adet iskender siparis verdik, tabii ki lahmacun icin 25dk kadar beklememiz gerektigi soylendi. Hepsinin ayni zamanda masaya gelmesini isteyip istemedigimiz bile incelikle soruldu. İskender 130gramdi cok lezzetliydi lakin bir dahaki gidisimizde ekstra gramaj istememiz gerekiyor cunku bir kisi icin yetersiz geldi. Kapali pide cok lezzetliydi icinde kasar da vardi sicacik geldi. Lahmacun icin hayalkirikligi yasadim. Kizilay subede yedigim lahmacun bu subede yedigim lahmacundan 5kat daha guzeldi. Yaninda gelen mezeler icin herkes ayni yorumu yapmis neredeyse ve o kadar haklilar ki. Cok guzel etler cok guzel tatlilar yiyorsunuz gercekten kaliteli fakat masaya gelen eslikciler rezalet (acili ezme disinda. acili ezme gercekten muazzamdi). Bir tabaga 2 (iki) adet salatalik tursusu kesmisler, bir tabaga 1 (bir) adet marul yapragi kesmisler (belirttigim miktarda mubalaga yoktur.), bir tabaga 1 (bir) koca sogan dogramislar (keske marul icin bu bonkorlugu gosterselermis ziyan oluyor sogan cunku) , bir tabaga 1/2 (yarim) rendelenmis havuc, bir tabaga da bir kepce acili ezme koymuslar. Bu eslikciler bu kaliteli yemekler icin cok komik bir durum. Bu yuzden ortaya bir de coban salata isteyelim dedik. Istemez olaydik. Kocaman bir tabagin icine iki domatesi dogramislar icine de sogan koymuslar buna coban salata demisler. :) Cok buyuk ihtimalle isletme “Ben etle doyururum” iddiasinda oldugu icin ugrasmiyorlar efenim salatayla filan 😅 Icli kofte ikrammis gibi oturdugunuzda sunuluyor ama ikram degil. Biz dayanamadik iki adet soyledik. Ici dolu doluydu ama hamurunda ne yazik ki ciglik vardi. harci muthisti lakin hamuru sikintiliydi. Yemegin sonunda tatli olarak havuc dilim ve sobiyet istedik lakin tukenmis biz de fistikli baklava soyledik. 1 porsiyonda 4 dilim var. Cok guzel, o kadar guzel ki tereyaginin buram buram kokusunu aliyorsunuz. Fiyatlara gelecek olursak asla fahis fiyatlar filan yok. Lahmacun 150₺ Kapali pide 380₺ iskender 390₺ coban salata (?) 80₺ icli kofte (adet) 90₺ fistikli baklava (porsiyon) 135₺ su (0,33l) 15₺ ayran 35₺ soda 20₺
Tavsiye edilir, ozellikle sehir disindan misafiriniz geldiyse ve bigchefs tarzi yerleri sevmiyorsa muhakkak...
Read moreIf you are in Ankara you must visit at least one of their locations. They focus on food feom Gaziantep and as someone who visited Gaziantep I can freely say that on many occasions their food is even better than in Gaziantep. They have very good chicken legs and lamb shish. Their antep lahmacun is perfect and all of their desserts are to die for. Don't think that just because it is a restaurants their desserts are not as good as they would be in some shop that specializes in baklava - trust me this place is way better. The prices are normal and given the quality one may even say low. The staff is attentive and quick even when they are extremely busy - such as during the lunch hour. The place is really popular so the atmosphere can feel really loud and...
Read more