Known as the Shakespeare of Turkish literature, Namik Kemal spent 38 months of his life in this building. The dungeon is two stories tall, and was built by the Ottomans in a corner of the ruined Venetian palace. Namik Kemal was born on the 21st December 1840 in Tekirdag near Istanbul. From an aristocratic family, he was educated privately, learning Arabic, Persian and French, and was employed at the Ottoman government translation bureau. He became acquainted with leading poets of the day, and began writing himself. He became editor of the newspaper Tasvir-i Efkar, but the political nature of the publication upset the Ottoman government, and in 1867 he, together with several of his contempories, fled to London, moving later to Paris and Vienna. On his return to Istanbul in 1871, he continued writing, and in 1873 he staged his most famous play, Vatan Yahut Silistre (Fatherland or Silistria), a drama centred on the Siege of Silistria. Although described as a dungeon, it is not underground. It is no less bleak for that. He originally stayed in a single room in the ground floor, measuring not much more than 15ft by 10ft, and totally devoid of furnishings. After a while he was allowed to move to the first floor with slightly...
Read moreNamik Kemal Dungeon, known as Namık Kemalin Zindanı in Turkish, is renowned for its association with the prominent Ottoman writer and intellectual Namik Kemal, who was imprisoned there in the 19th century due to his political writings and reformist ideas.
The dungeon is situated within the walls of Famagusta's old city and serves as a stark reminder of the turbulent political climate of the Ottoman Empire during that era. Visitors to the dungeon can explore the small, dimly lit cell where Namik Kemal was held, gaining insight into the harsh conditions he endured. The site serves as a poignant tribute to Kemal's enduring legacy as a champion of freedom and modernity.
Namik Kemal Dungeon is not only a place of historical significance but also a symbol of the ongoing struggle for intellectual freedom and reform. It offers a powerful glimpse into the past, inviting visitors to reflect on the lasting impact of one man's quest for justice...
Read moreGazimağusa’da tarihi bir yapı olmakla birlikte kıymetli Türk yazar Namık Kemal’in geçici meskeni olarak bilinmektedir.
Türk edebiyatının Shakespeare’i olarak bilinen Kemal, hayatının 38 ayını 1873-1876 yılları arasında bu binada geçirmiştir.
Potansiyel bir devrimci ve tehdit olarak görülen Kemal, 9 Nisan 1873’te İstanbul’daki Gedik Paşa Tiyatrosu’nda, Silistre Kuşatması merkezli bir drama olan ‘Vatan yahut Silistre’ adlı oyununun ilk gösteriminden kısa bir süre sonra Sultan Abdülaziz tarafından sürgüne gönderilmiştir. Oyun, milliyetçilik ve liberalizmi teşvik ettiği için Osmanlı hükümeti tarafından tehlikeli kabul edilmiştir.
Kemal’in sürgün edildiği binanın bulunduğu yer aslında Venedik Palazzo del Proveditore’nin bir parçasıydı ancak şu anda bulunduğu kodes, Osmanlı döneminde yıkık sarayın bir köşesinde inşa edilmiştir.
Binanın iki zıt katı vardır – alt katında Osmanlı öncesi Lüzinyan mimarisi, üst katı ise belirgin bir şekilde Osmanlı tarzındadır. Bina L şeklinde olup alt kat kesme taştan yapılmışken, üst kat çıta ve alçı kullanılarak inşa edilmiştir.
Sadece bir kubbeli tavanıyla birlikte zemin kat dikdörtgen şeklindedir ve Venedik Sarayı’nın avlusuna açılan düşük kemerli giriş kapısı ve demir parmaklıklı penceresi vardır. Zindan olarak tanımlansa da yeraltında değildir.
Namık Kemal Magusa’ya geldiğinde ilk olarak zemin katta kalmıştır. Sonradan bulunan daha ayrıntılı notlarında, ilk hücre çok karanlık ve yaşamak için uygun olmayan bir yer olarak tanımlamıştır. oda gerçekten on metrekarenin biraz üzerindedir ve odada mobilya yer almamaktadır.
Bir süre sonra Kıbrıs Valisi Veysi Paşa’nın izniyle üst kata nakledilmiştir. Binanın yan tarafındaki dik taş merdivenler, iki büyük penceresi, ön tarafa inişi ve mermer zemini olan bu kata çıkmaktadır.
Abdülaziz tahttan indirildiğinde, Namık Kemal V. Murad tarafından affedilmiş ve 29 Haziran 1876’da İstanbul’a dönmüştür. Namık Kemal, Gazimagusa zindanında ‘Gülnihal’ ve ‘Akif Bey’ oyunlarını kaleme almıştır.
Zindanın doksanlı yıllardaki restorasyonu, sonradan kıymeti bilinmiş yazarla ilgili pek çok eşyayı ve belgeyi barındıran bir müze olarak kullanılmasına müsaade etmiştir.
Aynı zindan, söylentilere göre Birinci Dünya Savaşı sırasında İngiliz yetkililer tarafından da kullanılmıştır.
Namık Kemal’in bronz bir büstü, zindan karşısında, kendi adını taşıyan meydana bakmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Namık Kemal’in eserlerine önemli bir ilham kaynağı olmasıyla yaptığı göndermeler gibi, yazar bugün de Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’taki pek çok kişi için edebi kahraman statüsünde...
Read more