Etnoğrafya Müzesi, 1975 yılında hizmete açılmıştır. Girişte Dr. Mehmet ÖNDER konferans salonu, müze teşhir salonu ve alt katında halı bölümü yer almaktadır. Birinci katta idari hizmet büroları ve eser depoları bulunmaktadır. Müze teşhir salonunda Refet YARDIMCI ve Kenan ÖZBEL’in etnografik eser koleksiyonu ile Konya ve çevresine ait geleneksel Türk El Sanatları ürünleri sergilenmektedir. Kadın giysilerinden kadife, saten, atlas gibi kumaşların üzerine sim sırma, kordon tutturma ve değişik kasnak işleme tekniklerinde bindallı, elbise, şalvar-işlik-cepken, yelek ve kaftanlar; kadın süs eşyalarından gümüş ve bafun malzemeden kemer tokaları, askı, bilezik ve küpeler, tepelikler; örme ve kumaş para, saat, mühür keseleri , yün çorap ve eldivenler, kadife, keten, atlas, saten cinsi kumaşlar üzerine kasnak işleme tekniklerinden Türk işi, sim sırma, hesap işi, çin iğnesi, tel kırma, sarma gibi tekniklerde bohça, peşkir, uçkur, yastık ve yatak takımları yer almaktadır. Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait değişik boyutlarda madenî anahtar ve kilit örnekleri, mutfak kaplarından bakır ve pirinç malzemelerden döğme tekniğinde yapılmış kazanlar, tencereler, tas, sini, lenger, ibrik ve şifa tasları, cam ve porselen kaplar; gümüş ve pirinçten şamdanlar, buhurdanlar; ahşap ve madenî malzemelerden değirmenler, kahve tavaları, dibekler, kahve kutuları, fincan ve fincan zarflarından oluşan kahve takımları sergilenmektedir. Koka, kehribar, akik, oltu taşı, sedef, fildişi gibi malzemelerden yapılmış zengin tesbih koleksiyonu ile tütün içiminde kullanılan ağızlıklar, lüleler, tabakalar ve tütün keseleri teşhir edilmektedir. Osmanlı dönemi hat sanatı örnekleri, Kur’ân-ı Kerîm ve diğer elyazmaları; hat sanatında kullanılan malzemelerden mühreler, divitler, kağıt makasları, kalemtraş ve maktalar, yazı çekmeceleri, sedef kakmalı rahleler, konsol ve aynalar bulunmaktadır. Osmanlı dönemi ateşli silahlarından çakmaklı ve kapsüllü tabanca ve tüfekler, barutluklar, ateşsiz silahlardan kılıç, kama, hançer, yay, ok, sadak örneklerine yer verilmiştir. Teşhir salonu alt katında bulunan halı bölümünde özellikle Selçuklu dönemine ait nadir halı parçaları ile birlikte Osmanlı ve Cumhuriyet devrine ait Konya bölgesi başta olmak üzere Anadolu’nun değişik halı merkezlerinde dokunmuş örnekler yer almaktadır. Bunlar arasında Anadolu’nun en eski ahşap direkli câmilerinden Beyşehir Eşrefoğlu Câmii’nde bulunan karakteristik Selçuklu halıları, Konya Alâeddin Câmii, Selimiye Câmii ve Konya Mevlâna Dergâhı’nda bulunan halılar en önemli örneklerdendir. Konya bölgesinden Karapınar, Sille, Ladik, Küçükmuhsine, Kavak, Karaman, Derbent halıları ile Uşak, Kula, Gördes, Mucur, Bergama gibi önemli halı merkezlerinin örnekleri...
Read moreKonya'nın kültürel ve gündelik yaşantısında kullandığı giyim-kuşam, eşya ve araçlar ile halı/kilim ile çeşitli silahların ve resimlerin sergilendiği bir müze. Dıştan bakınca 3 katlı betonarme bir (eğitim kurumu maksadıyla yapılmış) binada faaliyet gösteriyor. İlk açıldığında (1975) 3 kat üzerinde müzecilik yaparken, günümüzde bunu tek kata indirmişler. O da, katın solundaki genişçe bir salonda. Diğer katlar idari bölüm, kalorifer kazanı, depo vs. Kenan Özbel ve Refet Yardımcı'nın da koleksiyonlarının sergilendiği, üstüne üstlük halı/kilimlerin de teşhir edildiği düşünüldüğünde, "nasıl yarım kata hepsini sığdırmışlar; hayret!". (Bir köşede Konya'da çıkmış basının, ilk sayfalarının olduğu askılık da var.)
Koyunoğlu Şehir Müzesi buranın kat kat üstünde. Burası müzecilik işini ya angarya olarak görüyor ya da "iş olsun" diye tabela müzeciliği yapıyorlar. "Sorsan" belki de Koyunoğlu müzesini de burası denetliyordur, mevzuat işte (!)
Sahib-i Ata caddesinde. Alaaddin tepesinden aşağı doğu inince veya Larende caddesinin devamındaki Sahib-i Ata Caddesinde. Zaten bu yol üzerinde Sahib-i Ata Vakfı Müzesi, Arkeoloji Müzesi ve bu Etnografya Müzesi, boncuk tanesi gibi aynı yere birbirine yakın dizilmişler. Kolay bulunur yani....
Read moreKonya Etnografya Müzesi’nde gerçekten çok değerli eserler var ama maalesef gereken ilgi ve özen gösterilmiyor. Bazı eserler hiç hak ettiği değeri görmemiş. Müzenin bulunduğu bölge de çok hoş değil, özellikle dışarıdaki taş eserler adeta sahipsiz bırakılmış, çöplerin yanında duruyor. Hatta bir belediye çalışanı bu taşların üstünde oturuyordu. Ayrıca, biz gezerken güvenlik görevlisi yüksek sesle TikTok kaydırıyordu. Alt katta bulunan halı sergisine daha çok önem verilmesini isterdim. Tek tek halılardaki motiflerin ne anlama geldiğini anlatan açıklamalar olmalıydı bence. Böylesine ilgi çekici bir bölümün bakımsızlık ve umursamazlık yüzünden neredeyse yok sayılması gerçekten üzücü. Bu müze, Konya için önemli bir değer. Daha çok sahip çıkılması, eserlerin korunması ve ziyaretçilere daha iyi bir ortam sunulması gerekiyor. Bütün bu olumsuzluklara rağmen gezip...
Read more