Bugün annem arkadaşları ile beraber çay içip sohbet etmeye gittikleri bir mekan. SORUN TAM OLARAK BURADA BAŞLIYOR Yapılan servis kalitenisinin zayıflığı ve yavaşlığından sıkıldıkları için kafeden kalkıp kasaya hesap ödemeye gidiyorlar. Kasada bir personel göremeyince ödemeyi yapıcaz bakar mısınız dedikten sonra kasada ödemeyi alacak olan personel arkadan gelirken bekleyin bi dakka Allah Allah şeklinde atara kalkıp zaten ederi olmayan kalitesiz ve yavaş hizmetin üzerine tekrar bir şok yaşıyorlar. Kasada ücreti alacak olan personele şahsi bir durum olmadığını ve kimseyi göremedikleri için kim bakıyor dediklerini söylemelerine karşın kurulan bu cümleyle tatları iyice kaçıyor. Bunlar yaşandıktan sonra işletme müdürünü bulmaya çalışıyorken şunu fark ediyorlar biraz önce hesabı ödemeye gittikleri kasanın yanındaki kahvenin başında çıkıyor. Tüm bu olaylara şahit olmasına rağmen ses çıkartmıyor. Burada yaptığımız yoruma saygısızlık vs diye atar gider yapan bu arkadaşın saygıdan ve işletmecilikten bi haber olduğu belli. Kadın müşterilere bu saygısızlığı yapan. İşletmeden bi haber gelen şikayetlerde de sanki düşmanına yazar gibi atara kalkan saygısız bir işletmedir. Demek ki para kazanmaya doymuşsunuz. Ailemin gidip parasını verip saygısızlık yapmadan hizmet almaya çalışmasına karşın bu saygısızlığı yapan esnaf arkadaş REZİL BİRİSİN.
Öncelikle oğlunun ceza avukatı olması yaptığınız saygısızlığı değiştirmez. Müşteri olarak buraya yaşanan durumu aktarıyorum. Yorumlara verdiğiniz cevap ve üslub sizlerin hem karakterini hem de işletme kalitenizi ortaya serer. Kasaya giden bir kişi karşısında herhangi bir muhattap bulamadığında buraya kim bakıyor acaba der. Muhattap olduğunuz sizinle tartışan kişi annem değil. Ama sorunun odağı buraya kim bakıyor dendiğinde geliyorum ya Allah Allah cümlesidir. Karşısındaki babasının oğlu değil. Sahibi bile olsa o Allah Allah cümlesi işlerin rengini değiştirir. Allah Allah da kullarda sıkıntı var. Oğlunuz madem ki işletme başında ve orada konuya bire bir şahit oluyor. O zaman araya gidip hesabı alıp gerginliği alabilirdi. Sözde işletmeci olan sıfatına asla yakışmayan bir kişilik olduğunuzu düşünüyorum. Çelişkilerle dolu küstah olan sizlersiniz. Terbiye unsurunu pek ala kullanmaktan çekiniyorsunuz anlaşılan. Annemin hizmet aldığı yerde Allah Allah diye mahalle ağızıyla atar yapılan bir yere gidipte soru sormam. Özgür şekilde yaşanan olayı ve şikayetimi burada dile getirdim. Tekrardan belirtiyorum adisyon fişini uzatan kişi annem değil. Yanındaki annemdir. Ve adisyon fişini uzatan kişi de olabilirdi. Fark etmez. Sen bir çay diye burada durumu aşşağıya çekemezsin kardeşim. Sen çay ve benzeri ürün hizmeti veren bir yersin. Yatak yorgan satmıyorsun hizmet ve ürün pazarlıyorsun. Bir çay iki çay derken sende ekmeğini kazanıyorsun. Senin kendi kazandığın ekmeğe bile saygın yok belli ki. Ortada da bir çay içip ağzına geleni söyleyen bir müşteri yok. Gayet saygılı insanlar. Gelişte personelin burada Allah Allah lı mahalle dalaşına giriyorsa senin hizmetinin sorunudur bu. Oturup burada yalanlama yapacağına çözüm üretmek senin görevin öyle gazeteye poz verip marka değeri yaratılmıyor. İstersen sana özel olarak bir hizmet ve marka değeri nasıl yaratılır bunun hakkında ders verebilirim. Yıllarca büyük markaların yöneticiğiliğini yaptım. Kamera kayıtlarını izleme ihtiyacı duymuyorum çok tehtitkar bir cümle olduğunu düşünüyorum. Gülüş bir hizmet kaliten var belli ki ama yanlış kapıdasın. Sokağın adaleti adalet saraylarında görülmez sayın ceza avukatı. Bu da ufak bir hayat dersi. Ortada teşekkür edilecek biri varsa biziz. Yapılan saygısızlığa rağmen seviyeyi bozmadan insan gibi yorumumuzu dile getirmekti. Ben senin yerinde olsam kamera kaydı izlemeye gelsene demek yerine hatamızı telafi etmek için buydun ailecek sizleri ağırlayalım derdim. Ama anlaşılan sizin üstü kapalı tehditkar tutumunuz içerisinde psikolojik sebepler yatıyor. Lafın nereye nasıl gittiğini herkes bilir. Ben kamera izlemeye gelmem ama bi gün geldiğimde çay söylersin bana beraber içeriz. Hayat bu bi çay söylersin nasipse içersin...
Read moreI cannot comment about the coffee mentioned in the other reviews, as we went there only for a breakfast on a weekday.
The ambiance and atmosphere are very nice, as it is located in an old khan, but I cannot tell the same for breakfast. It was very basic, none of the products they serve is anything special. It feels like as if they are all bought from the closest supermarket. On top of that, they served cold, not-toasted bread, which a big minus for me for breakfast. And not to forget: The price for one person is probably the highest I paid for breakfast in Bursa.
It might be a decent option to stop by for a coffee if you are discovering Bursa old town, but I do not recommend it for...
Read moreBiz gidip Baycan Bey ile bizzat tanıştık! Evet, cümleye böyle başlıyoruz; çünkü olay gerçekten bu şekilde gerçekleşti. Baycan Bey isimli Bursa’da hemen hemen tanışacağınız herkes gibi tekstil ve sanayicilik geçmişi olan bir beyefendi kahve işine giriyor ve kendi formülünde kahveler hazırlamaya başlıyor.
Bir de kahvelerini pişirmek üzere özel bir ocak sistemi geliştiyor. Mesela kahvelerin suyu asla kaynatılıp, taşım noktasına getirilmiyor. Yani kısacası kahve haşlanmıyor! Tıpkı Uzakdoğuluların çayı demlemesi gibi kısık ateşte ısıtılarak demleniyor. Bu bağlamda üçüncü dalga kahveciliğin Türk kahvesinde öncülerinen biri olmuş oluyor Baycan Bey. Mesela o da Sivas’ta tanıştığımız “Çerkesin Kahvesi” gibi kahvesini kulpsuz bir kahve fincanında pişirip sunuyor. Telvesi üstünde kalıyor.
Bu arada Baycan Bey’in Meşhur Türk Kahvesi dükkanı Bursa’da Fidan Han’ın içerisinde. Fidan Han ise adeta kalabalıklar içerisinde bir vaha. Kocaman bir avluya sahip bir Osmanlı Han’ı… Şüphesiz Bursa’da Koza Han daha meşhurdur ama Koza Han’daki kalabalığı burada asla göremezsiniz. Dolayısıyla kahvenizi yudumlarken aldığınız zevk üçe, hatta beşe katlanır.
Sessiz, keyifli bir avluda telvesi üstünde, köpüğü neredeyse çikolata kreması gibi duran bir Türk Kahvesi. İşte Baycan Bey’in Meşhur Türk Kahvesi tanımı bu!
Bu mekanı ziyaretimizin peşi sıra Odatv’de şöyle bir yazı kaleme almıştık;
“Türkiye’nin en iyi Türk kahvesini yaptıklarını iddia ediyorlar. Haksız da sayılmazlar. Birçok yerde Türk kahvesi içmiş bir olarak Baycan Bey’in bu iddiasını haklı buldum. Sivas’taki Çerkesin Kahvesi, Beyoğlu’ndaki Mandabatmaz ve şimdi Baycan Bey’in Türk Kahvesi… Üçü de en favori kahvecilerimden.
Bursa’ya giderseniz artık Türk kahvenizi nerede içeceğinizi biliyorsunuz.”
... Yazının devamını Harbiyiyorum.com’dan...
Read more