Misafirperverlikle ilgili iyi yorumları şaşkınlıkla okudum. Hafta içi bir günde kapıdan girer girmez önümüze doğru "rezervasyonun var mı?" diye azarlar tonda koşan bir adam tarafından karşılandık. Hafta içi gündüz vakti ne rezervasyonu diye düşünürken ağzımızdan "yok" lafı çıkıverdi. "Rezervasyonun yoksa yerim yok" diye kapıyı gösterdi beyefendi sağolsun. Bütün derslerimle iletişim dilinin önemini vurgulayan biri olarak böyle kötü iletişim sergileyen bir işletme ile karşılaşmak beni sinirlendirdi. Memlektimde yanımdaki misafirlerime tarihi doku barındıran bir mekanda bir şeyler ikram etmek isterken gereksiz bir tepkiyle karşılaşmak ise üzdü. Peki ne beklerdim? Öncelikle rezervasyon ile çalışıyorsanız bunu kapınıza yazı olarak asmanızı tavsiye ederim. Böylelikle içeriye kadar girip reddedilen rezervasyonu bulunmayan ziyaretçiler diğer oturan müşterilerin önünde kovulmuş hissi yaşamamış olur. Hem zaten sürekli rezervasyonla çalışan mekanlarda girişte kontrol sağlayan bir karşılama personeli bulunur. Belli ki bunu ya bilmiyorsunuz ya da maddi kaygılar nedeniyle umursamamışsınız. Üslubunuzu değiştirmeniz ise en önemli kısım. Elbette ki zaman zaman yeriniz olmayabilir, gelenleri reddetmek durumunda kalabilirsiniz. Ancak bunu senli benli,azarlar tonda, havalı bir ifade ile değil gelen müşteriyi ağırlayamadığınız için üzgün olduğunuzu (olmasınız bile) belirterin nazik bir dille ifade etmelisiniz. Örneğin; "Kusura bakmayın bugün yoğunluk yaşıyoruz şu an sizi ağırlayamayacağımız için üzgünüz ancak başka bir zamanda kahve ikram etmek isteriz" diyebilirsiniz. Merak etmeyin kapıdan dönen 100 kişiden en fazla 3ü o ikram kahveyi içmeye gelir. O 3 kahveyle de batmaz aksine müşteri ve prestij kazanırsınız. Rezervasyonsuz kapısına kadar gelen müşteriyi reddedişi böyle olan bir işletmeye rezervasyonla geldiğimde işletmecilik nezaketine uygun ağırlanacağımı da düşünmüyorum açıkçası. Menüdeki lezzetler hakkında yorum yapamadığım için üzgünüm. Ama bu tavra göre fazla da bir şey beklemek doğru olmayacaktır. Gitmeyi düşünenlere...
Read moreThere is no English spoken. We were asked via google translate, if we wanted to try the local cuisine, and the mix grill was recommended. We asked for a single person portion to avoid wasting food, but were told that we would be charged TRY150 extra, so better to order for two. We gave in. As a result we were unable to finish the large portions and was charge TRY800 for them. Innocent ‘upselling’ perhaps.
We packed the untouched food and walk to the nearby town square, and gave the food to the council worker who was cleaning...
Read more31.05.2025 de gidildi. Öncelikle işletme sahibi Cahit bey'e teşekkür etmek istiyorum. Tam bir babacan, çok güleryüzlü, yardımsever, kibar birisi. Mekanı google yorumlarından bulup gitmiştik. İyi ki de gitmişiz. Yediğimiz, tattığımız her yemek çok lezzetliydi. Menüde yer alan yöresel sofrayı tercih ettik. Kastamonuya özel tüm yemekleri bu şekilde tatmış olduk. 5 çeşitti ; Haluşka, Kastamonu mantısı, Tirit, Banduma, Etli yaprak sarması. Haluşka ; içi peynir dolgulu hamur , yoğurt, tereyağ cevizli. Kastamonu mantısı ; içi bol etli, tereyağlı. Tirit ; altında Kastamonu simidi, et suyu ile ıslatılmış, üzerine kıyma, tereyağ. Banduma ; yufkalar et suyuna batırılmış, üzerine köy tavuğu, uzerine de tereyağ, ceviz. Etli yaprak sarması; etli sarma, üzerine yoğurt ve tabi yine tereyağ. İşletme herşeye tereyağ bol kullanıyor. Bu menü yanında ikram olarak 3 çeşit meze geliyor. Fiyatı da bu menüye çok makul geldi. Almış olduğumuz bu menü 1.250 ₺. Otopark varmıydı bilmiyoruz ama şehirde genel olarak park yeri sıkıntıydı biraz. Kastamonuya geldiğinizde, yöresel yemeklerini tatmak istediğiniz bir mekan arıyorsanız kesinlikle tavsiye ediyorum. Her yer çok temiz, çalışanlar büyük bir titizlikle işlerini yapmaktalar. Cahit bey ile biraz sohbet etme şansımız oldu. Böyle mekanları ve işletme sahiplerini daha çok görsek keşke. Ayrıca tatlı da tadımı yapacaktık, sağolsun Cahit bey tatlılardan ikramda bulundu. Herşey için ayrıca tüm çalışanlara da çok teşekkür ederiz. İyi...
Read more