Kastamonu Kalesi, Kastamonu şehrinin en önemli tarihi simgelerinden biridir. Şehrin güneybatısında, yüksek bir tepe üzerinde konumlanmıştır ve bulunduğu noktadan muhteşem bir şehir manzarası sunar. Tarihi ve Yapısal Özellikleri Yapım Yılı ve Amacı: Kale, 12. yüzyılda Komnenoslar (Bizanslılar) tarafından, Türk akınlarına karşı korunmak amacıyla inşa edilmiştir. El Değiştirmesi: Tarihi boyunca Bizans, Selçuklu, Danişmentli, Çobanoğlu, Candaroğulları ve Osmanlı İmparatorluğu gibi birçok medeniyetin egemenliğine girmiştir. Bu süreçte birçok saldırıya uğramış, yer yer tamir görmüş ve farklı mimari etkilerle bugüne ulaşmıştır. Başlangıçta Bizans mimarisi izleri taşırken, zamanla Türk beylikleri ve Osmanlı dönemlerinde Türk mimari tarzı hakim olmuştur. Günümüzdeki Durumu: Orijinal kalenin şehir etrafında sur duvarları bulunsa da, günümüze yalnızca iç kale kısmen ayakta kalmıştır. Dış surlarının 1700'lerde tamamen ortadan kalktığı tahmin edilmektedir. Boyutları: Yaklaşık 112 metre yüksekliğe sahip olan kale, güneyden kuzeye 155 metre uzunluğunda, doğudan batıya ise 30-50 metre genişliğindedir. İç Yapısı: Kale içerisinde sarnıçlar, zindanlar, kaçış tünelleri ve "Bayraklı Sultan" olarak anılan bir türbe bulunmaktadır. Ayrıca 15 burç ve dış kaleye giden gizli bir geçit de mevcuttur. Efsaneler Kastamonu Kalesi'yle ilgili en bilinen efsanelerden biri, şehrin adının kaynağına işaret eder: "Kastın Ne İdi Moni'ye?" Efsanesi: Türklerin kaleyi kuşattığı sırada, Bizans Tekfuru'nun kızı Moni'nin yakışıklı bir Türk komutanına aşık olduğu ve kalenin anahtarını ona verdiği rivayet edilir. Durumu öğrenen Tekfur'un kızını kale burcundan aşağı attığı, bunun üzerine Türk askerlerinin "Kastın ne idi Moni'ye?" diye seslendiği ve bu ifadenin zamanla "Kastamonu"ya dönüştüğü söylenir. Moni'nin atıldığı yerin günümüzde "Kırk Kız" türbesi olarak bilindiği de bu efsaneyle ilişkilendirilir. "Bayraklı Sultan" Efsanesi: Kalenin fethi sırasında, nalbant çırağı Yunus Mürebbi'nin peygamberini rüyasında gördükten sonra komutanından izin alarak bayrağı kaleye diken ve bu sırada şehit düşen bir kahraman olduğuna inanılır. Mezarı günümüzde "Bayraklı Sultan" olarak anılmaktadır. Ziyaret Kastamonu Kalesi, şehrin merkezinde yer almaktadır ve yürüyerek veya dolmuşlarla ulaşım mümkündür. Kaleye çıkan Arnavut kaldırımlı sokaklarda tarihi Kastamonu evlerini de görmek, ziyaretinize ayrı bir güzellik katar. Kaleye giriş genellikle ücretsizdir ve eteklerinde yöresel ürünler ve hediyelik eşyalar satan tezgahlar bulabilirsiniz. Kastamonu Kalesi, hem tarihi dokusu hem de sunduğu muhteşem manzarasıyla ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunar.
Kastamonu Kalesi'nin mimari özellikleri hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, size yardımcı olabilirim. Kale, farklı dönemlerde farklı medeniyetler tarafından kullanıldığı için çeşitli mimari özelliklere sahip. Örneğin, Bizans döneminden kalma surlar ve kuleler bulunurken, Osmanlı döneminde yapılan eklemeler de mevcut. Kalenin yapımında kullanılan malzemeler de oldukça dikkat çekici. Genellikle kesme taş ve moloz taş kullanılmış, bazı bölümlerde ise tuğla işçiliği görülüyor. Kalenin içindeki yapılar da oldukça ilginç. Sarnıçlar, zindanlar ve hatta bir de türbe bulunuyor.
Kastamonu Kalesi, Kurtuluş Savaşı sırasında önemli bir rol oynamıştır. Şehir, işgal altında olmamasına rağmen, kale stratejik konumu nedeniyle askeri amaçlarla kullanılmıştır. Özellikle cephane ve mühimmat deposu olarak kullanıldığı bilinmektedir. Ayrıca, kale, şehirdeki direniş hareketlerine de destek...
Read moreKastamonuyu tepeden görebileceğiniz bir yer. Bizanslılar yapmış. Oldukça dik ve engebeli bir yere yapılmış. Kaleye çıkarken hediyelik eşya satan yerler var. Ben gittiğimde giriş ücretsiz idi. Kalenin tepesinde bulunan Türk bayrağının olduğu yerde bir mezarlık var. Yüzeysel anlatacağım. Hikayeye göre Türkler kaleyi bir türlü ele geçiremez. Bir gün türk komutan rüyasında bir askerin sancağı taşımak isteyeceğini ve kaleye bayrağı dikeceklerini görür. Sabahına bir asker gelir ve rüyadaki gibi sancağı ben taşımak istiyorum der. Sonunda kaleye giriş yaparlar. Sancağı taşıyan asker tam sancağı çekecekken bir Bizans okçusu tarafından vurulur ve orada şehit olur. Mezarı hâlâ oradadır.
Bir de gittiğimizde bize Kastamonu isminin nereden geldiği hakkında 2 hikaye anlatıldı. Bizans tekfurunun kızı moni, babasının kalesinde sakin bir hayat yaşıyormuş. sonra bir türk kumandan, moni'nin bulunduğu kaleye dayanıp, kaleyi işgal etmek için surlara kadar gelmiş ama ne yaptıysa da kaleden içeri girememiş. kale içindeki halk resmen korku içinde ne olacağını beklerken, moni surlardan aşağı doğru bakmış ve bizim kara yağız türk kumandanını görüp, oracıkta aşık olmuş.
neyse, güzel moni aşkını ispat etmek için kalenin anahtarını türk kumandana vermiş. anahtarı alan türk kumandan, kaleden içeri girerken moni'nin babası olan tekfur olaya şahit olmuş. kızını tuttuğu gibi kaleden aşağı atmış. moni'nin düştüğünü gören askerler ve halkın ağzı açık kalmış... olayın şoku geçince de hepsi bir ağızdan ''kastın neydi moni'ye? kastın neydi moni'ye?'' diye ağlaşmaya başlamışlar.
kastın neydi moni'ye, önceleri kastamoni ve sonrasında ise kastamonu olarak günümüze kadar gelmiş.
Bana aşırı derecede saçma geldi.
Şu daha mantıklı:
Milattan önce 1300 yıllarında Anadolu'nun kuzeyinde "Gas'' lar yaşarmış. Timoni de şehir anlamına geliyormuş ve birkaç eski yazılı metinde Gas timoni şeklinde...
Read moreKastamonu ilimizin simgelerinden. 112-120 metre arasında bir yükseklikteki kireçtaşı kaya kütlesi üzerinde olan kale, halen restorasyon olduğu için kapalı. Bu demek değildir ki ziyaret yasak. Tahta kapıyı birileri kısmen kırmış, millet de giriyordu. İçeride restorasyon işi göremedim. Ama surlarda kapsamlı bir restorasyon gözüküyordu. Zaten saat kulesi ile kale arasına teleferik projesi yapılırsa, buralarda ziyaret patlaması yaşanabilir. Kalenin hikayesi çeşitli. Hikayeyi, kimi "kastın ne Moni" 'ye bağlıyor, kimi kalenin bir nevi Ulubatlısı olan 1204 yılındaki fetihte kaleye sancağı diken şehit rahmetli Yunus Mürebbi'ye. 90 m.lik dehlizi, seyir tepesinde bayrağı, bir adet çekili topu, çıkması zor yokuşu ile kale ihtimamı bekliyor. Manzarası için değer. Şehir ayaklarınızın altında. Gece ışıklandırınca da, kaleye bakmak güzel. Tam kartpostallık. (Nice şehirler var bu imkana sahip olmayan. Misal; Çankırı da kale yok ama etraf mesire, ziyaret ve seyir alanı, gayet güzel.)
Ulaşımı; araçla ise Kastamonu merkezdeki Sinan bey parkından Şaban Veli Külliyesine giderken yol üstünde. Tabelaları var. Yaya ise gene merkezden kaleye giden ara sokaklardan çıkılabilir. İçeride herhangi bir tesis, wc vs. yok. Kale yolu üzerinde ve girişe yakın hediyelik eşya satıcıları ve su/meşrubat satan yerler var. (Bisikletle gezi rotası; İsmail bey Külliyesi-Yakup ağa Külliyesi-Nasrullah Cami ve Meydanı-Etnografya ve Arkeoloji müzeleri-Şaban Veli Külliyesi-Kastamonu...
Read more