Bağımsızlık Meydanı, eskiden Cumhuriyet Meydanı Karadağ'ın Podgorica şehrinin merkezi meydanıdır . Meydan 5.000 metrekarelik bir alanı kaplamaktadır. Hem "Radosav Ljumović" şehir kütüphanesi hem de "Sanat" devlet galerisi meydanda yer almaktadır.
Trg Republike, 2006 yılına kadar Trg Ivana Milutinovića ( Ivan Milutinović Meydanı ) olarak biliniyordu - ünlü bir Karadağlı komünist politikacı, askeri general ve ulusal kahraman. 2006 yılında, Karadağ'ın bağımsızlık yılı olan meydan büyük bir yeniden yapılanmaya uğradı. Genişletildi, asfaltlandı, büyük bir merkezi çeşme inşa edildi ve alan araçsız bir bölgeye dönüştürüldü. Meydan, sütunlar, palmiyeler ve su kanallarıyla süslendi. Tüm projenin maliyeti yaklaşık 2,5 milyon Euro'dur.
Mirko Petrović-Njegoš (1820-1867)
19 Ağustos 1820'de Njeguši'de doğdu . Prens Danilo I'in ağabeyiydi , amcası ise Petar II Petrović-Njegoš'tu . 1 Mayıs 1858'de Karadağ ordusunu Osmanlılara karşı yöneterek Grahovac Muharebesi'ni kazanmasıyla ünlüdür . Bu süre zarfında Kuči kabilesine karşı bir sefer düzenledi ve burada çoğunluğu yaşlı erkekler, kadınlar ve çocuklardan oluşan 243 kişi katledildi.
Karadağ'da tartışmalı bir figürdür; birçok kişi tarafından "Karadağ kimliği, gururu ve devletliği"nin bir sembolü olarak görülürken, diğerleri onu binlerce masum sivilin ölümünden sorumlu tutuyor. Onun şerefine 1862'de oğlu Kral Nikola tarafından Podgorica'da bir anıt dikildi, ancak Petrović hanedanının tahttan indirilmesinden sonra 1919'da yıkıldı. 2017'de şehirde yeni bir anıt dikildi ve bu anıt etnik Sırplar, özellikle kökenleri Kuči'ye kadar uzananlar tarafından protesto edildi.
Karadağ (montenegro) kısa tarihi
Karadağ, İtalyan hâkimiyetinde bir Arnavut Prensliği iken, Sultan Fatih devrinde fethedildi; ama mahalli beylerin idaresine dokunulmadı. Hanedanın son prensleri Müslüman olup Osmanlı hizmetine girince, Sultan Kanuni, mevkii sarp ve geliri de ehemmiyetsiz olduğu için Karadağ’ı maktu bir vergi karşılığında İşkodra Sancağı’na bağladı. Ama iç işlerinde muhtar bıraktı. O zaman merkezi Çetine olan, 5 nahiye ve 9 köyden müteşekkil 17 bin nüfuslu bir kazâ idi.
Osmanlı hükümeti, 1697 senesinde, Karadağ’ın idaresini, Danilo adında Ortodoks Sırp râhibine verdi. Fener Patriği’ne bağlı bu râhibe vladika deniyordu. Böylece Çetine’de Osmanlı Devleti’ne bağlı otonom ve teokratik Karadağ Vladikalığı kurulmuş oldu. Ülkeyi aynı aileden gelen vladikalar idare etti. Vladika, üst rütbeli bir ruhban olduğu için evlenemiyor; yerine yeğeni geçiyordu. Modern Karadağ’ın çekirdeği böylece teşekkül etmiştir.
1851’de amcasının yerine tahta çıkan Danilo Herakoviç Nyegoş, vladika sıfatını bırakarak yalnızca prens olarak anıldı. Etraftaki Arnavut, Türk ve Boşnaklarla sık sık savaşarak arazisini büyüten Karadağ, fiilen Rusya’nın himayesine girdi. 1878’de Berlin Antlaşması ile 4366 km2 arazisi, 9080 km2’ye çıkarılarak istiklâlini kazandı. Karadağ Krallığı kuruldu. Ülgün iskelesini elde ederek Adriyatik’e çıkma imkânı buldu.
Rusya, Avusturya ve İtalya’nın iştahlı gözlerini diktiği Karadağ, yine de İstanbul ile irtibatını koparmamaya dikkat etti. Prens, fırsat buldukça İstanbul’a gelip padişahı etekler; yüklü bahşişini alarak merasimlerde boy gösterirdi.
Balkanlarda muvazeneye çok dikkat eden Sultan Hamid’in düşüşünden sonra, Karadağ, Balkan Harbi’nde Osmanlıların karşısına dikildi. Böylece sınırlarını genişleterek 15 bin km2’ye ulaştı. 1919’da Sırbistan Krallığı ile birleşerek istiklâlini kaybetti; son kralı sürgüne çıktı. Sultan Vahideddin’in de son günlerini geçirdiği San Remo’da yaşayıp öldü.
Yugoslavya dağılınca, Karadağ evvela Sırbistan’la beraber kaldı. Sırbistan Rusya’nın kontrolünde olduğu için, Rusya’nın Akdeniz’e inişini kesmek adına Batı devletleri Karadağ’ın istiklalini destekledi. 2006’da % 55,5 evet reyi çıkan referandumla Karadağ...
Read moreIndependence Square is clean, modern, and central—but honestly, a bit underwhelming. While it’s a decent place to stop if you’re already in the area, there’s not much to do beyond walking around or sitting at one of the nearby cafes. It mostly serves as a shopping and meeting area, without much character or cultural interest.
The square feels quite plain, and compared to other attractions in Montenegro, it doesn’t leave a strong impression. It's fine for a quick break or some people-watching, but not really a destination in itself. If you're short on time in Podgorica, this spot is...
Read morePodgorica isn't a place for tourists. They mostly visit Kotor Bay or the coast instead of the capital. At some point I can understand why but Podgorica has something very different that is worth to explore in my opinion, even if you just spend 2 hours in this city. But I can't believe that this is supposed to be the glorious city centre. This place looks horrible and you can't find anything photogenic. In my opinion it's a shame to present a place like this to the public in the capital city...
Read more