Pera Museum in Istanbul is an extraordinary destination that art enthusiasts should not miss! The current exhibition, showcasing the works of Dora Maurer, Vera Molnar, and Gizella Rákóczy, is a captivating journey into the intersection of art, mathematics, and randomness. The exhibition, titled "Calculations and Coincidences," masterfully combines precise calculations with the unexpected beauty of chance, offering a fresh and thought-provoking perspective on the creative process.
Dora Maurer’s works are a highlight, with her innovative use of shapes, lines, and transformations. Each piece feels like a puzzle that invites you to explore the delicate balance between order and chaos. Vera Molnar’s digital art, with its mesmerizing patterns and subtle variations, reflects her pioneering role in computer-generated art. Her ability to turn mathematical algorithms into visual poetry is truly remarkable. Gizella Rákóczy’s artworks add another layer of complexity, blending traditional techniques with modern themes, making you reflect on the deeper connections between structure and spontaneity.
The museum itself is beautifully curated, with spacious galleries that allow each artwork to breathe and speak to the viewer. Informative displays and thoughtful exhibition design enhance the experience, providing insights into the artists’ processes and inspirations. The staff is knowledgeable and eager to help, making the visit even more enjoyable.
Overall, Pera Museum offers an inspiring and immersive experience that brilliantly showcases the delicate dance between precision and unpredictability in contemporary art. It’s a must-visit for anyone interested in the crossroads of art, science, and...
Read morePera Müzesi Ön Cephe Kapılarını 2005 Haziran ayı başlarında açan Pera Müzesi, Suna ve İnan Kıraç Vakfı’nın, kentin bu seçkin noktasında kültür-sanat hizmeti vermek amacıyla hayata geçirdiği geniş kapsamlı bir kültür girişiminin ilk adımıdır. Bu projede bir ‘müze-kültür merkezi’ işlevini üstlenen Pera Müzesi için, 1893 yılında mimar Achille Manoussos’un İstanbul’un gözde semti Tepebaşı’nda inşa ettiği yapı, Mimar M. Sinan Genim tarafından tümüyle elden geçirilerek çağdaş donanımlı bir müzeye dönüştürülmüş ve hizmete sunulmuştur.
Suna ve İnan Kıraç Vakfı’na ait “Oryantalist Resim”, “Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri” ve “Kütahya Çini ve Seramikleri” koleksiyonlarını ve bu koleksiyonların temsil ettiği değerleri; sergiler, yayıncılık ürünleri, sözlü etkinlikler, film gösterimleri, öğrenme programları ve bilimsel çalışmalar aracılığıyla kamuyla paylaşan, gelecek kuşaklara aktarmayı amaçlayan Pera Müzesi, süreli sergileriyle de dünya sanatının önemli isimlerini ağırlamaktadır.
Aralarında Tate Britain, Victoria ve Albert Müzesi, St. Petersburg Rus Devlet Müzesi, JP Morgan Chase Koleksiyonu, New York School of Visual Arts, Maeght Vakfı gibi dünyanın önde gelen müze, koleksiyon ve vakıflarıyla ortak projeler üreten Pera Müzesi, düzenlediği dönemli sergilerle, Jean Dubuffet, Henri Cartier-Bresson, Rembrandt, Niko Pirosmani, Josef Koudelka, Joan Miró, Akira Kurosawa, Marc Chagall, Pablo Picasso, Fernando Botero, Frida Kahlo, Diego Rivera, Goya, Manolo Valdés, Andy Warhol, Cecil Beaton, Alberto Giacometti, Giorgio de Chirico, Sergey Parajanov gibi dünyanın usta sanatçılarının yapıtlarını ülkemiz sanatseverleriyle buluşturmuştur. Açıldığından bugüne her yıl ulusal ve uluslararası eğitim ve sanat kurumlarıyla işbirliği yaparak genç sanatçıları destekleyen sergiler de düzenleyen Pera Müzesi, tüm sergilerini kitaplar, sözel etkinlikler ve öğrenme programlarıyla da zenginleştirmektedir. Dönemsel programları ve etkinlikleriyle dikkat çeken Pera Film ise ziyaretçilere ve sinema meraklılarına, klasiklerden bağımsız filmlere, animasyon ve belgesellere uzanan, kimi zaman sergilere paralel kapsamlı gösterimler düzenlemektedir.
Kuruluşundan günümüze gerçekleştirdiği etkinliklerle Türkiye’nin en nitelikli, öncü ve sevilen müzelerinden biri haline gelen Pera Müzesi kentin bu çok canlı bölgesinde kapsamlı ve çağdaş bir müze-kültür merkezi olarak hizmet vermektedir.
Bina Tarihçesi Binanın Tarihçesi
Mimar Achille Manoussos’un, dönemin genel mimari karakterine uygun olarak tasarladığı ve Ermeni Katolik Patrikhanesi’nin mülkü olan Bristol Oteli’nin inşası 1893 yılında tamamlanır.
Şehrin önemli otelleri arasında sayılan ve üst düzey yabancı konukları misafir eden Bristol Oteli, 1980’li yılların başına kadar hizmette kalır.
Tuğla malzeme ile kâgir sistemde inşa edilen ve neoklasik özellikler taşıyan Bristol Oteli’nin geniş bir lobisi, mermer merdivenleri, asansörü, rahat süitleri, salonları ve müstakil masa düzenine sahip ferah bir yemek salonu vardır.
Bristol Oteli’nin yıllar içinde Logothetti, Adamapoulos, Ciras ve Hacara gibi meşhur işletmecileri olur, bölgenin değişen demografik yapısını yansıtır biçimde 1930’ların başında binayı satın alan Ömer Lütfi Bengü, oteli işletmeye 1980’lere kadar devam eder.
Bristol Oteli 1980’li yıllarda yeni otellerle rekabet edemez hale gelir. Otelin son sahibi Ömer Lütfi Bengü’nün 1983’teki vefatından sonra, mirasçılarının satışa çıkardığı binayı önce Yıldız Lastikçilik, ardından Esbank satın alır.
Bristol Oteli’ni Esbank’ın genel müdürlük binasına dönüştürmek üzere, mimar Doğan Hasol yapıyı yeniler. Otel ile hemen yanındaki beş katlı konut binasının Meşrutiyet Caddesi’ne bakan cepheleri korunur ve iki parsel birleştirilir.
Bina 2002 yılına kadar Esbank Genel Müdürlüğü olarak hizmet verir. Manoussos’un orijinal cephesi ve Hasol’un birleştirdiği parseller korunarak, mimar Sinan Genim’in hazırladığı proje doğrultusunda çağdaş ve donanımlı bir müze olarak...
Read moreWe visited at the opening in the morning and we had the place to ourselves.
Pera Museum, Galata
Overall experience: 9/10
Spotless bathrooms. No crowds. Excellent audio guides. Focus on Osman Hamdi Bey (Orientalist artist).
If you enjoy art, take out 40minutes of your day to pass by Pera Museum. You walk in, you are greeted by a tiny little reception and pay TL25 (which is about $2). If you have your ID, you can give it to them as a deposit and you can borrow an English audio guide.
Tip: bring headphones from home (regular type, not apple) so you can plug them into your audio guide. It’s easier than lifting the guide up to your ear.
The 5th, 4th & 3rd floors are temporary exhibitions. These depend on your luck. Since they keep changing, it really depends what time of year you visit.
The 2nd & 1st floors are permanent exhibitions focusing on 18th/19th century Orientalist paintings. This is where I enjoyed myself the most. Especially the exhibition on Osman Hamdi Bey. They call his painting “The Tortoise Trainer” the Mona Lisa of Turkey.
Btw, for more content / reviews you can check out my blog on instagram @jordanianexplorer
You can also send me a Direct Message on instagram if you have...
Read more