Balıklıgöl, also known as the Pool of Sacred Fish, is one of the most famous and spiritually significant landmarks in Şanlıurfa, Turkey. Located in the historical center of the city, this tranquil site is steeped in religious and cultural history. According to Islamic tradition, Balıklıgöl is believed to be the spot where Prophet Abraham (Ibrahim) was miraculously saved from a fire by God. The fire is said to have turned into water, and the burning logs became fish, which are now considered sacred.
Balıklıgöl consists of two main pools, Halil-ür Rahman Pool and Aynzeliha Pool, surrounded by lush gardens, historic mosques, and Ottoman-era architecture. The pools are filled with thousands of carp fish, which are protected by local beliefs. Feeding the fish is a popular activity among visitors, as they are thought to bring good fortune.
The site is part of a larger complex that includes the Halil-ür Rahman Mosque, Rizvaniye Mosque, and nearby bazaars where visitors can experience the rich culture and traditions of Şanlıurfa. Balıklıgöl is also a gateway to other historical and religious landmarks in the area, such as the Cave of Abraham, where the prophet is believed to have been born.
With its spiritual significance, serene atmosphere, and cultural richness, Balıklıgöl is a must-visit destination for anyone exploring the southeastern...
Read moreBalikligöl is absolutely beautiful. Pictures do not do it justice. The architecture is beautiful. You walk in and before you is the enormous lake filled with HUNDREDS of coi fish, they come close to the edges as they like to be in the sun, the lake is surrounded by a backdrop of beautiful stone columns which split the lake from the surrounding gardens. At Balikligöl there is a mosque which you can enter (no shoes inside and women must wear a head scarf which are provided at the door) inside the mosque you can splash your face and drink the water from the basins which is not only very refreshing in the Urfa sun but also, the water is considered by the locals to be ‘healing water’ which heals ailments and refreshes the body and mind. At Balikligöl there are many lakes filled with the coi fish, all beautiful decorated with seating and water features. In the big main lake, visitors are encouraged to feed the fish (5TL) and a make a wish the belief is that if your a pure hearted person in the eyes of god your wish will be granted. There is no ticket required for Balikligöl as it is free to enter. There is a tourism information building at the entrance to the site, where the tourism guides will give you a local map and circle the areas of tourism interest.
I cannot wait to go back to Urfa very soon! I will be returning to...
Read moreBazı yerler vardır… Fotoğraflarda çok güzel görünür ama gittiğinizde ruhunu bulamazsınız. Balıklıgöl onlardan değil. Orası gerçekten başka bir şey. Ben gezdim, ben yaşadım, ben hissettim. Evet, orası biraz efsane, biraz tarih kitabı, biraz da Anadolu’nun kalbinden çıkan bir dua gibi…
Tarihi doku, dini anlamı, mitolojik arka planı o kadar güçlü ki, oraya ayak bastığınız anda bu toprakların zamanla yaptığı gizli anlaşmayı hissediyorsunuz. Hz. İbrahim'in ateşe atıldığı yer olmasıyla zaten olay boyut atlıyor. Gölün içindeki sazanlar bile sıradan değil — kutsal addediliyorlar ve onları izlerken bile insan içsel bir durulma yaşıyor. Burada balıklara yem atmak, bir nevi ritüele dahil olmak gibi. Ama…
Yeterli değil. Burası dünya çapında bir çekim merkezi olabilirken şu an sadece "potansiyeli olan ama yeterince cilalanmamış" bir cevher.
Olumlu Taraflar:
Manevi atmosfer gerçekten hissediliyor. Kalabalık bile bu havayı bozmuyor. İnsanların sessizce dua edişleri, çocukların balıklara heyecanla yem atışı, yaşlı amcaların gölge altında Kur’an okuması… Adeta zamanın yavaşladığı bir alan.
Göl ve çevresi doğal güzellik açısından oldukça büyüleyici. Taş duvarlar, cami mimarisi, tarihi yapıların göle yansıması… Tam fotoğraflık. Hele akşamüstü ışığında izlemek, neredeyse bir mistik sinema sahnesi.
Yemek ve sokak lezzetleri hemen yakında. Ciğerin, şıllık tatlısının ve Urfa ayranının kokusu bile sizi yönlendiriyor. Gastronomi ile ruhaniyetin bu kadar yaklaştığı başka bir yer zor bulunur.
Ama şimdi gelelim eksiklere — çünkü övüyorsak, yol göstererek övmeliyiz:
Belediye yatırımları çok yetersiz. Böylesine kutsal ve turistik bir noktanın etrafı daha düzenli, daha temiz, daha modern olmalı. Yer yer taş döşemeler kırılmış, bazı alanlar bakımsız görünüyor.
Yönlendirme tabelaları yetersiz. Özellikle ilk kez gelen turist için "nereden girilir, hangi yapı neyi temsil eder" gibi bilgiler eksik. Kültür mirası turizminin bel kemiği olan bilgi panoları, dijital rehber sistemleri ya hiç yok ya da çok eski.
Göl çevresinde oturacak yer az. İnsan manzarayı izleyerek biraz durmak istiyor ama göl çevresine kıyıya yakın doğru düzgün bank bile koymamışlar. Gölü kutsal kılmışsınız, eyvallah; ama onu izlemek de bir ibadet gibi olmalı.
Gölün etrafı biraz fazla betonlaşmış hissi veriyor. Evet, tarihi doku korunmuş ama hemen yanı başına sıkıştırılmış bazı modern yapılar ya da gereksiz büfeler estetik anlamda dengeyi bozuyor.
Önerim şu:
Belediye buraya temiz bir restorasyon + dijital bilgilendirme + doğal dokuyu koruyarak estetik düzenleme yaparsa, burası sadece yerli değil yabancı turistlerin de akın edeceği bir destinasyon haline gelir. Şu anda gelenler ağırlıklı olarak kültürel sebeple geliyor, ama alanın görsel, tarihi ve mimari altyapısı dünya çapında bir açık hava manastırı hissi verebilecek düzeyde.
Sonuç olarak: Balıklıgöl, Urfa'nın alnına kazınmış bir ayet gibi. Sessiz ama anlamlı. Güzel ama bakımsız. Kutsal ama ihmal edilmiş. Gittiğinize pişman olmazsınız ama "Keşke şu şu da olsaydı" demekten kendinizi alamazsınız. Bense tekrar gideceğim. Ama bir dahaki gelişimde etrafta daha fazla kuş sesinden çok, şehir vizyonunu...
Read more