Diyarbakır Arkeoloji Müzesi Diyarbakır ve çevresinden sağlanan çoğunluğu Hitit, Asur,Roma,Bizans, Artuklu, Akkoyunlu ve Osmanlılara ait eserlerin sergilendiği bu müzede bölgede bulunan Neolitik çağa ait eserler de sergilenmektedir. Müzedeki Arkeolojik ve Etnografik eserlerin sayısı 10.000'i aşmaktadır.
1934 yılında açılan müze, 1986’da yeni binasına taşınıncaya kadar faaliyetini, Ulucami’nin batısındaki Artuklu Hükümdarı el-Melikü’s-Sâlih Mahmud zamanında (1201-1222) yaptırılmış olan Sincariye (Zinciriye) Medresesi’nde sürdürmüştür.
Bu tarihten itibaren modern müzecilik anlayışıyla inşa edilmiş özel binasına geçen müzede, başlıcaları Neolitik çağ, Hurri-Mitanni, Asur, Grek, Roma, Part, Sâsânî, Bizans, Emevî, Abbâsî, İnaloğlu, Nisanoğlu, Artuklu, Akkoyunlu, Karakoyunlu ve Osmanlı olmak üzere yirmi altı uygarlığa ait 11.000’i aşkın eser sergilenmektedir.
Bunların içinde Bizans lahitleri, Roma heykelleri, çivi yazılı Asur stelleri, Urartu çanak çömlekleriyle süs eşyaları ve Grek, Roma, Bizans sikkeleri en ilgi çekici İslâm öncesi eserleridir.
İslâmî eserlerin büyük kısmını etnografik eşya teşkil etmekle birlikte daha çok araştırmacılara hizmet veren yazma kitaplar, şer‘î sicil defterleri, mezar taşları, çoğu Artuklular’a ait olan zengin sikke koleksiyonları ve Selçuklu taş kabartmaları ile pişmiş toprak kapları büyük önem taşımaktadır. Etnografik eşya, özellikle Diyarbakır yöresindeki Türk kültürüne ve halkın son yüzyıllardaki günlük yaşantısına ışık tutacak zenginliktedir. Bu eserler arasında ahşap kapılar, kapı tokmakları, ev inşaatında kullanılan demir malzeme gibi mimari parçalarla sedef kakmalı sandık, fildişi ve sedef işlemeli komodin, sandalye ve sehpalar, halı ve kilimler, halı yastıklar, divan örtüleri ve çok zengin bir kumaş eşya koleksiyonu özellikle dikkat çekecek çeşitliliktedir. Kumaş eşyanın çoğunluğunu ise kadın ve erkek kıyafetleri, gümüş simli bindallılar, üçetekler, kadın başlıkları, yemeniler ve çoraplarla gümüş başlık, gümüş ve altın kolye, kemer gibi bu kıyafetlerin aksesuarları...
Read moreDiyarbakır'ı her yönüyle daha iyi anlamınızı sağlayacak, kesinlikle görülmesi gereken bir yer. Diyarbakır Müzeleri – Diyarbakır Müzelerinin çoğunluğu Osmanlı dönemine ait hazineleri ve 900 yıllık geçmişe sahip tarihi eserleri barındırıyor. Bakırın memleketi olarak bilinen Diyarbakırı, Anadolu ve Mezepotamya’nın ortak bir mirası olarak kabul edebiliriz. Özellikle Dicle Nehri’nin yakınında bulunan tarihten günümüze kalan eserler bizlere geçmişteki olayları anlatmaktadır. Diyarbakır’da Müze görevi gören 6 adet yapı bulunmaktadır. Bu yapılar, Diyarbakır Müzesi (Diyarbakır Cezaevi Kent Müzesi, Atatürk Müzesi ve Diyarbakır Müze Müdürlüğü olarak üçe ayrılıyor.), Arkeoloji Müzesi, Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi ve Ziya Gökkalp Müzesi’dir.
Diyarbakır Müzesi – Diyarbakır Müzeleri
1934 yıllarında Ulu Cami’ye yakın bir yerde açılmış. Bu müze zamanla birlikte genişletilerek yeni yeri olan İç kaleye taşınmıştır. Müzede Osmanlı döneminin eserlerinin dışında Asur, Helenistik ,Neolitik Çağ, Eski Tunç, Selçuklu, Akkoyunlu, Bizans ve Roma dönemlerinden kalan eserler de bulunmakta. Ayrıca bu müzeye bağlı olan ve girişleri aynı yerde olan Atatürk ve Diyarbakır Cezaevi Kent Müzesi’de bulunmaktadır.
Arkeoloji Müzesi
Diyarbakır’ın ilk arkeoloji müzesi olarak bilinir. Elâzığ Caddesi’nin üzerinde bulunuyor. Arkeoloji Müzesi’nde, Diyarbakır da bulunan tüm bilimsel eserler sergilenmektedir. Müzeye giriş için 6 TL ödemeniz gerekiyor. Yaz sezonuyla birlikte 09:00 – 17:00, kış sezonuyla ise 08:00 – 17:00 saatlerinde haftanın her günü...
Read moreMüze kart ile gezebileceginiz bir müze. Zerzrvan kalesinde ortaya çıkarılan tarihi eserleri ve Diyarbakır'a özgü geleneksel eserleri görebilirsiniz. Klimalı rahat gezilebilir düzenli bir müze. İçerisinde zerzrvan kalesinin görselleri ve videolu anlatımları yer almakta. Diyarbakır'a gelmisken görülmesi lazım. Konum olarak çok merkezi ve çevresinde birçok müze ve cami yer almakta. İç Kale’nin korunarak yaşama kazandırılması ve Diyarbakır’ın tarihi ve kültürel dokusunun en önemli noktasını oluşturan bu alanın geleceğe aktarılmasını sağlamak amacıyla Diyarbakır Surları ve İç Kale Projesi kapsamında İç kale, Diyarbakır Müzesi kompleks alanı olarak işlevlendirilmiştir.
Etrafı surlarla çevrilerek kentten ayrılan ve şehrin yönetim merkezi olarak kullanılmış olan İçkale, M.Ö 3. binde Hurriler Döneminde inşa edilmiştir. İçkale’de yer alan ve M.Ö. 6. binlerden itibaren yerleşime sahne olan Amida höyüğü ise kentin kurulduğu ilk noktadır.
Günümüzde İçkale, Amida Höyüğü ve Artuklu Sarayı, St George Kilisesi, Hz. Süleyman Cami ve 27 Sahabe Türbesi, Artuklu Kemeri, Aslanlı Çeşme, Atatürk Müzesi, Jandarma Binası, Eski Cezaevi Binası, Kolordu Binası, Vakıflar Müdürlüğü Binası, Defterdarlık Binası, Adliye A ve Adliye B binalarının farklı işlevlendirilmesi ile oluşmuş bir müze...
Read more