19 Mart 2013 Salı Diyarbakır: Keçi Burcu
Keçi Burcu sur burçlarının en büyüğü ve aynı zamanda en eskisi. Yontulmuş bir kaya kütlesine inşa edilmiş. Milattan önce şehrin hâkimi olan Hurriler tarafından yapılan ve milattan sonra 349 yılında Roma İmparatoru Konstantinos tarafından genişletilerek bazı kısımları onarılan Keçi Burcu’nun, İmparator Justinianus tarafından bugünkü şekline getirildiği tahmin ediliyor.
Merdivenlerle burca çıkılan kısımda beyaz kalker taşından yapılmış 1223 yılında Mervanoğulları tarafından onarıldığını belirten bir kitabe var. Bu kitabenin altında kare planlı bir pencere bulunuyor. Burcun en dip kısmında bir demir kapı kanadı olan bir giriş var. Surların en büyük burcu olması ve yontulmuş bir kaya kütlesiyle Dicle’ye bakan yamaçta olması bu burcun aynı zamanda bir gözetleme kulesi olarak işlev görmüş olabileceğini düşündürüyor.
Keçi Burcu Mardin kapısından yüz metre doğuda yer alıyor. Mardin kapı ve Keçi burcu arasındaki beden duvarları ve burçları Halife Murtezid Billah’ın Diyarbakır’ı ele geçirdikten sonra asilerin barınağı olarak kullanılmasını önlemek amacı ile yıktırdığı kaynaklarda geçer.
Burcun üzerinde çok sayıda mazgal pencere var. Burç içerisinde 11 kemer bulunuyor. Eskiden tapınak olarak kullanıldığı sanılan burcun son bölümünde bir kuyu ve yeraltı geçidini andıran dehliz bulunmuş fakat üzeri beton bir blokla kapatılmış. Keçi Burcu'nun hemen yanında uçuruma yaklaşık bir metre mesafede ufak bir geçit yer var.
Geçen sene Keçi Burcu'na gittiğimde Hevsel Bahçeleri'nin, tarihi Deh Deri'ni, Dicle Nehri'ni, Kırklar Dağı'nı, Seman Köşkü'nü (Gazi Köşkü), ve Sur İçi'nin panoramik açıdan izlenebileceği en muhteşem noktalardan biri olduğunu farketmiştim. bahçelerine ve Dicle Nehri'ne bakan kısımdaki manzara öylesine harikadır ki düşüncelere dalmadan edemessiniz. Böylesi manzaralar sınırlıdır ve insanın dimağını dinlendirir. O eşsiz manzara öylesine büyüler ki insanı hayallere dalar gidersiniz. İlk baharda yeşilin ve kahverenginin tonlarına bürünür bu ova..
Bir taraf yemyeşil bir ova, öbür tarafta şehir ve tarihi görüntüler yatmakta. Önünüzde görebileceğiniz 360 derece harika bir panorama var. Şehrin görüntüsü özellikle akşam üstü daha net ve ayrıntılar harika.
Keçi burcunun üst kısmını aynı bir gemi güvertesine benzetirim ben. Enine ve boyuna çok geniş olan bu yapıda çay kahve içebileceğiniz bir işletme bile var. Bir çok turist buraya gelip Diyarbakırın o nefis manzarasından faydalanlaktadır. Özellikle turla şehir turlarının da öncelikli uğrak yerleridir.
Orada mazgal pencerelerin üzerinde oturan aşıklara rastlamanız mümkündür. Oraya gelip beraber manzarayı seyrederler ya da tek başına oturup türkü söyleyerek sevdiğini düşünen delikanlılar görürsünüz.
Burcun diğer tarafı ise surlara bakar. Şehrin bu kısmını Keçi burcundan izlemek oldukça keyif vericidir. Özellikle de gün batımı nefistir. Şehrin silüeti öylesine etkileyicidir ki güneş her aynı noktada kalsın, o kızıllık hiç...
Read moreEn doğru ifadeyle: Enfes!
Birca Keçika! Kızlar Burcu. Gerçekte adı bu. Ancak nasıl olmuşsa bir işgüzarın yanlış kavrayışıyla Keçik bir anda Keçi! olmuş. Böylece hafızasını zaman içinde aktaracak kurumları bir bir yok olan kadim milletimin diline de dolanıvermiş bu yamuk yeni isim.
Hemen yanı başında artık yerinde olmayan Mardin Kapı. Öte yanında ise Fındık Burcu. Şeklinden dolayı bu şekilde isimlendirilmiş olmalı. Vaktiyle Sultan Melikşah tarafından yaptırılmış ya da restore edilmiş.
Kızlar Burcundan aşağısı Hevsel, Dicle, Mervani Köprüsü. Mervani Köprüsünün hemen yanı başında Kırklar Dağı ve arkası Ka'bi...
Beş yüz adım ötesinde bulunan ve Sur'a bakan evimin penceresinden seçebilirim onu. Bundandır ki Birca Keçika'ya sık sık çıkar, uzun uzun ufku izlerim. Usumun o engin sınırlarında dolanır dururum. Hevsel Bahçeleri'nin o boylu boyuna Sur dibini yatak edinmiş halinin seyrine dalıp giderim. Beni alıp götürür hemen ötede Dicle Nehri. İşte bir o yana bir bu yana salına salına akıp giden bu su nerelere yol alır öyle? Kimlerin değer elleri, ayakları yüzüne, kimler uzanır perçemine onun? Hangi hikayeleri sırtında alıp da götürür? Diyarbekir'den Cizîr'e; oradan Bağdat'a ve Basra'ya hangi yazgıları görüp duyar ve hafızasına alır?
Bütün bunlar büsbütün daha fazlası ben Kızlar Burcunda hayallere dalmışken kurcalar durur zihnimi.
O yüzden görün, derim. Bizzat tecrübe edin. Güneyini gördüğünüz kadar kuzey tarafına, şehre bakmayı da ihmal etmeyin. Ötede Hüsrev Paşa Cami (Hüsreviye)'yi, Ermeni Kilisesi'ni ve çok daha uzakta bulunan Dört Ayaklı Minare ile Surp Gragos'un çan kulesini görmeniz mümkün. Beride Hz. Ömer Camini, Sultan Şuca Çeşmesi ile yolun tam orta yerinde köşesine kurulmuş türbesini, Kervansaray'ı, daha ötede Surp Sarkis Kilisesi, Aynalı Minare Camii, Behram Paşa Cami ile Ali Paşa Camiini de görürsünüz.
Ara ara çeşitli bilim, tarih, sanat işlerine ve sosyal organizasyonlara ev sahipliği de yaptığı...
Read moreKeçi Burcu, Diyarbakır surlarında yer alan bir burçtur. Surlar üzerinde bulunan en büyük ve en eski burçtur. Tarihi Mardin Kapı'nın doğusunda yontulmuş olan kaya kitlesinin üstüne inşa edilmiştir..[1] İnşa tarihi bilinmemekle beraber 1223 yılında Mervaniler tarafından onarılmıştır.[1] Burcun Bizanslılar döneminde farklı bir işlevle (Şemsi Tapınağı olarak) kullanıldığı bilinmektedir.[2] 2015-16 Sur çatışmaları sırasında Suriçi tampon bölge dışında UNESCO Miras Alanı olan Diyarbakır surları ve burçlarının zarar gördüğü, Yenikapı, Keçi Burcu ve 63 no'lu Fındık Burcu üzerine beton dökülerek bayrak direği ankraj edildiği, Keçi Burcu'na portatif tuvalet yapıldığı ve atık su kanalının çörtene bağlandığı için atık suyun doğrudan burç duvarlarına aktığı Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı Alan Yönetim Başkanlığı tarafından hazırlanan Hasar Tespit Raporu'nda belirtilmiştir.[3] Ayrıca sur duvarları ve tarihi kapıların bulunduğu alanlar güvenlik noktası olarak kullanılmıştır.[ Mimarisi ve işlevi Eskiden mabet olduğu düşünülen Keçi Burcu'nun 11 kemeri bulunmaktadır. Burç, iki katlıdır. Üst kısmı sergi, konser, gösteri vb. faaliyetler için de kullanılmaktayken alt bölümüne ise henüz işlev...
Read more