Ferruh Kethüda Camii İstanbul'un Balat semtinde, Ayvansaray Mahallesi, Mahkemealtı Caddesi üzerinde yer alır.Kanuni Sultan Süleyman'ın sadrazamı Semiz Ali Paşa'nın kethüdası yani kahyası olan Ferruh Ağa tarafından 1562-63 tarihinde inşa ettirilmiştir. Mezarı caminin ön tarafındaki hazire içinde bulunmaktadır. Mimar Sinan'ın eseri olan cami, Osmanlı döneminde Halvetiyye tarikatının Sünbüliye koluna ait bir tekke olarak da kullanıldığı için Balat Tekkesi adıyla da ünlenmiştir. Tekkeye ait diğer bölümler zaman içinde yıkılıp ortadan kalkmıştır. Külliyeden günümüze sadece cami ve çeşme kalabilmiştir. Dikdörtgen planlı olarak, kesme taştan inşa edilen caminin mihrabı baştan başa Tekfur Sarayı imalatı olan değerli çinilerle kaplıdır. Duvarlarındaki diğer Tekfur çinileri 1940'lı yıllarda çalınmış ve tahrip edilmiştir.
Ferruh Kethüda Camii, tekkelerin kapatılmasıyla birlikte, 1925 yılından sonra uzun müddet hizmet dışı kalmış ve harap duruma gelmişken, semt halkı tarafından kurulan bir derneğin girişimleri ile 1953 yılında onarılmaya başlanmış ve Vakıflar İdaresi'nin desteğiyle de 1960 yılında yeniden ibadete açılmıştır. 1986 yılında yapı büyük bir onarım daha görmüştür. Kıble duvarında bir güneş saati olan cami düz kiremit çatılı, mütevazı bir binadır. Bahçede sonradan yapılan küçük bir süs havuzu yer alır.
Caminin bünyesinde Osmanlı şeriye mahkemelerinden biri de faaliyet göstermiştir. Üzerinde bulunduğu caddenin adı da buradan gelir. Eskiden Balat Şeriye Mahkemesi bu caminin avlusunda kurulurdu.Ferruh Kethüda Camii Tarihçesi Ferruh Kethüda Camii, Kanuni’nin sadrazamlarından Semiz Ali Paşa’nın Kethüdâsı (iç işlerden sorumlu yüksek memuru, kâhyası) olan Ferruh Ağa tarafından 1562 yılında, Mimar Sinan’ın tasarımı ile küçük bir külliye olarak yaptırılmıştır. Külliye; cami-tevhidhâne tekke bölümleri, mahkeme binası ve çeşmeden ibarettir. Aslında külliyede cami değil, tekke...
Read moreFerruh Kethüda Camii, 1562-63 yıllarında Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamı Semiz Ali Paşa’nın kethüdası Ferruh Ağa tarafından inşa ettirilmiştir. Mimarı, Osmanlı’nın büyük ustası Mimar Sinan’dır. Caminin önündeki hazirede Ferruh Ağa’nın mezarı da bulunmaktadır.
Ferruh Kethüda Camii, sadece bir ibadet yeri değil, aynı zamanda Halvetiyye tarikatının Sünbüliye koluna bağlı bir tekke olarak da hizmet vermiştir. Bu nedenle “Balat Tekkesi” olarak da anılır. Ancak zamanla tekkeye ait yapılar yok olmuş, günümüze yalnızca cami ve bir çeşme ulaşabilmiştir.
Kesme taştan dikdörtgen planla inşa edilen cami, sade fakat zarif bir mimariye sahiptir. Mihrabı, tamamı Tekfur Sarayı üretimi değerli çinilerle kaplıdır. Duvarlardaki diğer çiniler ise ne yazık ki 1940’lı yıllarda çalınmış veya tahrip edilmiştir.
1925’te tekkelerin kapatılmasından sonra cami uzun yıllar kullanılmamış ve harap bir hale gelmiştir. Ancak 1953’te semt halkının kurduğu bir dernek ve Vakıflar İdaresi’nin desteğiyle restore edilerek 1960’ta yeniden ibadete açılmış, 1986’da ise kapsamlı bir onarım daha geçirmiştir. Bugün düz kiremit çatılı, mütevazı yapısıyla hâlâ ayaktadır. Bahçesinde sonradan yapılmış küçük bir süs havuzu bulunur.
Cami aynı zamanda Osmanlı döneminde bir şeriye mahkemesine de ev sahipliği yapmıştır. “Mahkemealtı Caddesi” adı da buradan gelir; zira Balat Şeriye Mahkemesi bir dönem caminin avlusunda faaliyet...
Read moreMimar Sinan'ın eserlerinden olan cami, adeta Balat'ın dar sokakları arasında sıkışmış gibi durmaktadır. İçi oldukça ferah ve sevimli bir cami. 4,5 asırdır ayakta olan cami, Sinan eseri olduğunu bu yönüyle belli eder. Mahalleli dışında ancak ilgili olanların bildiği bir camidir.
Ferruh Kethüda Mosque is located in Istanbul province, Fatih district, Ayvansaray district, on Courtalti Street. It was built in 1562-63 by Ferruh Ağa, who was the kethüda, or housekeeper, of Semiz Ali Pasha, the grand vizier of Suleiman the Magnificent. His grave is in the burial ground in front of the mosque. The mosque, which is the work of Mimar Sinan, is also famous as the Balat Lodge, as it was also used as a lodge belonging to the Sünbüliye branch of the Halvetiyye sect during the Ottoman period. Other sections of the lodge were destroyed over time and disappeared. Only the mosque and fountain survived from the complex. The mihrab of the mosque, which was built with a rectangular plan and cut stone, is covered with precious tiles from Tekfur Palace. Other Tekfur tiles on its walls were stolen and destroyed...
Read more