Zeyrek Sarnıcı — Attraction in Fatih

Not yet open for visitors. The legend in front says: The largest of the Pantokrator cisterns, is the one which rises on the street, as a line of niche, with a majestic façade and is particular, being partly above the ground. Pantokrator Cistern had been used as a water reservoir, but later on the cistern desiccated due to reasons unknown. In its present condition, its inner width is 18 m, and length is approximately 50 m. As the southern side of the cistern is wrecked in ruins, it is not known how long the structure used to extend. Yet, considering the array of columns inside, it is probable that a couple more columns used to exist, and it might use to be extending for another 3-4 meters. The cistern is built with a line of niches, 1.15 m. in depth, to compensate for the soil pressure by excavating the land at the west side. And to counter the pressure of the water which used to be collected in the cistern, the east side is 5.20 m in thickness, and has ten niches. The present-day entrance, opened in the first niche from the Unkapani side is carved after the dehydration of the cistern.

A unique feature of Pantokrator Cistern is the vaulted gallery, resting on its west and north walls. Similar galleries are supposed to be existing on the now ruined south side. When west gallery is narrow, the east gallery on the east side is notably wide. In the 19th century small windows were opened here to use the gallery...

Absolute rip-off. The big bearded guy at the front door will 100% rip you off. Do not pay more than $100 Lira. I don't care if you're a local or a tourist. There is nothing there about pricing and he lies and says it's 100 for locals and 400 for tourists unless you argue which we didn't because we didn't know. So we paid $400. The people behind us paid $100 because they argue and then the guy put the money in his pocket anyway. Once you get inside there is absolutely nothing to see. They've put up some tables so it looks like a little cafe but of course there's no one there making coffee. It's shut down. It's two levels of absolutely nothing. You can walk through the whole thing in probably 3 to 5 minutes. And when you leave you'll probably want to pay the guy 100 Lira to let you out. That would have been more worth it than charging 400 to get in. 100% skip this place and go up the street to the hamam museum which is a real museum which also has a cistern and they charge you 180 Lira and you can pay with a credit card and they give you tickets and everything that are real legitimate place does. 100% ripoff The two pictures I'm posting are the only two pictures you need to see and trust me, I just...

ZEYREK SARNICI

Sırtımızı camiye verip ana caddenin tam karşısına baktığımızda Zeyrek Sarnıcını görüyoruz. Her zaman yanından geçtiğimiz bu eseri şimdi gezimize ekliyoruz. Zeyrek Sarnıcının üstünde aynı isimli cami, Zeyrek Camisi ve Fatih Belediyesi Sosyal Tesisleri yer alıyor. Yolun karşısına geçerek Zeyrek Sarnıcına daha yakından bakıyoruz. Sarnıcın önünde bulunan Prizma Tabelada yapı hakkında bilgi ediniyoruz: “Pantokrator manastırı ile birlikte II. İonnes Komenus döneminde 12.yy’da inşa edildiği düşünülmektedir. Pantokrator Manastırına ait bir çok sarnıç olduğu bilinmektedir. Literatürde bunlar Pantokrator Sarnıçları olarak bilinmektedir. Pantokrator sarnıçların en büyüğü olan bu sarnıç bir sıra niş halinde cadde üzerinde, heybetli bir cephesi olan sarnıçtır ve kısmen toprak üstünde olması bakımından diğerlerinden ayrılmaktadır. Pantokrator sarnıcı 18. yüzyılın sonlarına kadar su dolu olarak kullanılırken sonraları bilinmeyen bir sebepten kurumuştur. Şimdiki durumu ile iç genişliği 18 metre uzunluğu yaklaşık 50 metre kadardır. Sarnıcın güney tarafı yıkıntı halinde olduğundan bu yönde daha ne kadar ileri gittiği bilinmemektedir. Fakat içeride ki paye ve sütunların sıralanışı göz önüne alındığında, burada bir çift sütun daha bulunması ve 3-4 metre kadar daha uzandığına ihtimal verilebilir. Sarnıcın batı tarafı, toprağın baskısını karşılamak üzere 1,15 metre derinliğinde bir dizi nişlerle desteklenmiştir. İçeride evvelce toplanan suyun baskısını karşılamak için ise, sarnıcın doğu kenarı 5.20 metre kalınlığında olup burada on niş yapılmıştır. Unkapanı tarafında görülen en baştaki niş içinde açılan bugünkü giriş, sarnıç kurutulduktan sonra oyulmuştur. Pantokrator Sarnıcı’nı özel kılan bir özellik de doğu, batı ve kuzey duvarlarının üstlerinde uzanan tonozlu dehlizlerdir. Bunların şimdiki yıkık olan güneyde de var olması gerekir. Batı dehlizinin dar olmasına karşılık, bulvar tarafındaki doğu dehlizi oldukça geniştir. 19. yüzyılda, burada küçük pencereler açılarak, dehliz konut olarak kullanılmıştır. Diğer sarnıçlar da, caminin güneybatısında 50-60 metre kadar uzağında tespit edilmiştir. Bunların en büyüğü dikdörtgen planlı, altışar destek dizisiyle üç nefe bölünmüştür. Bu desteklerin her sırada bir tanesi sütun, diğerleri payedir. Bu sarnıç 28×11.40 metre ölçülerindedir. Daha ufak bir sarnıç ise öncekinin doğu tarafında yer almaktadır. Dokuz sütunlu olan sarnıcın 16 bölümü oval biçimde kubbeli tonozlarla örtülmüştür.” Sarnıcın pencerelerin demir korkulukla kapatılmış. Aslında iyi bir restorasyonla turizme kazandırılabilir. Sarnıcı soluma alarak Haliç yönünde...