Uzun zamandır gelmek istediğim bir restorandı. Dünyanın çeşitli bölgelerinde birçok mekanda tadım yapma fırsatım oldu ve bu mekanların bir çoğu Michelin Yıldızlı restoranlardı. Ancak burası gerçekten Türkiye’nin önde gelen mekanları listesinde en tepeye oturdu diyebilirim.Uzakdoğu Mutfağı ile Geleneksel Türk Mutfağının ustalıkla harmanlandığını hemen her tabakta anlayabiliyorsunuz.

• Başlangıç Olarak Aldığımız ve Dehidre Nohut ile Servis Edilen Humus tabağı sonradan gelecek olan lezzet şöleninin habercisiydi. -Diğer başlangıç tabağı olan Zeytin & Zahter yöresel zeytin ve taze kekikle özenli bir biçimde hazırlanmıştı ve damakta bıraktığı tatlı ekşi tatla mükemmel bir lezzete sahipti. -Başlangıçta servis edilen öteki tabakta ise Amik ovasından gelen firiklerin kıtırı ve yeşil elma ile hazırlanmış olan cacık, daha önce hiç tatmadığım ama ikinci tabağı istememe sebep olan leziz bir deneyimdi.
• Normalde içerisindeki kişniş tadını çok sevmediğim halde biraz çekimser yaklaştığım somon ceviche, kesinlikle yoğun bir kişniş tadına boğmadan ustalıkla hazırlanmış bir reçete olduğunu bana hissettirdi ve beni çok memnun etti. Ceviche’yi çok farklı yorumlamışlar. Kesinlikle rahatsız etmiyor ve çok leziz.
• Tüm bunların yanında eşleşme yaptıkları füzyon kokteyli olan Mera, baharatlı ve hafif acı etkisi ile tam bir tamamlayıcı ve başlangıç kokteyli olmanın yanı sıra mükemmel bir iştah açıcıydı.
• Mandalina Ponzu ve Teriyaki sos yatağında servis edilen, toppinginde taptaze frenk soğanı kullanılmış olan Sırlı somon’dan 5 tabak yememek için kendimi çok zor tuttum diyebilirim.
• Ara sıcak olarak servis edilen Midye Dolma Roll, iç pilavında kullanılan baharatların seçimi ve midyenin tertemiz bir yağda tempura edilmiş hali ile size Uzakdoğu kültürü ile yetişmiş bir şefin yöresel Türk sokak lezzetlerinin vazgeçilmezlerinden olan Midye Dolma’yı maksimum lezzet seviyesinde nasıl hazırlanması gerektiğini gözler önüne seriyor.
• Yine ara sıcak olarak aldığımız Karides Mantı, hamurunun yormaması, tabanda kullanılan yöresel füme yoğurt ile üzerindeki acı sos ve çıtır ceviz ile damakta muhteşem bir tat bırakıyor.
• Sucuk ekmek roll ise, çok lüks bir restoranda biraz güney Amerika ve biraz da Uzakdoğu esintilerini taşıyan Türk Sokak lezzetlerinden biri olan sucuk ekmek yiyormuş hissine kapılmanızı sağlıyor.
• Bu üç Yöresel Türk Lezzeti ile eşleme yapılabilecek en güzel içki olan Rakı yanında kavun ve Cin ile hazırlanan muhteşem Türkiye isimli kokteyl bu üçlemeye çok yakışmıştı. Anasonun yoğunluğunu hissetmeden kavunun da lezzetini alabildiğim bu kokteyl belli ki usta ellerden çıkmış bir kadehti.
• Hatay Harbiye Yöresinde deneyimlediğim tavuğun Kore ve Türk mutfağı esintileri ile füzyonlandığı Harbiye Tavuk Slider veya Harbiye Burger olarak adlandırılan tabakta, 63 derecede sous vide tekniği ile pişirilmiş tavuk ile hazırlanan, üzerinde muhteşem bir umami patlamasını deneyimlemenize vesile olan Harbiye Glaze sos ile soslanmış, zahter/kimci aioli ile brioche bun arasında servis ediliyor ve olağanüstü bir lezzet yaşatıyor insana.
• Bu course’un eşlendiği Nar isimli kokteyl, içerisindeki Acı Samandağ biberi infüzyonu, Madagascar Vanilya Çubuğu ve votkanın muhteşem sindirim yeteneğini hissettiriyor.
• Arada ısrarla istediğimiz Katsu Sando, deneyimlediğim tüm bu muhteşem tabakların arasındaki en kusursuz olanıydı diyebilirim. Şöyle ki; ülkemizde Michelin yıldızı verilmiş olan restoranlarda deneyimlediğim Katsu Sando’ları daha önceki yorumlarımda birçok kez eleştirmiştim. Diğer restoranların, Et konusunda zengin bir coğrafyaya sahip olduğumuz yadsınamaz bir gerçekken, eti sinirinden ayırmayı nasıl başaramadıklarını hakikaten hiç anlayamıyorum. Lakin Banyan’da yediğim Katsu Sando, gerek ekmeği, gerekse içerisinde kullanılan etin ağızda erimesi ve pişme derecesinin kusursuzluğu ile Türkiye ve birçok ülkede yediğim Katsu Sando’ların en iyileri listesinin başında yerini aldı bile.
• Ana Yemek olarak servis edilen Miso Dana Kaburga, yine amik ovasından tedarik edilen firik buğday, ceviz ve köz biberli tereyağı ile tam bir Signature Plate diyebilirim