Molla Fenari Mosque is composed of two churches contiguous to each other (Constantine Lips Monastery and loannes Prodromos Church) constructed in separate periods and consisting of a grave chapel. The feature that makes the building crucial in terms of architectural history is that it has four small chapels on four sides of its dome. It is not possible to find this feature in any other Byzantine church. It was constructed on the cemeter land of Late Roman era in the period of Emperor Leon VI. (886-912), by Constantine Lips. The monastery named as "Moni tu Libos" was opened in 907. The empress Theodora constructed Prodromos Church next to Constantine Lips Monastery dated 907. It is one of the most important places where the members of the imperial dynasty preferred to be buried and this tradition continued until the 15th century. The northern church is Constantinos Lips, and the southern church is loannes Prodromos Church.
The church is believed to have been used as a cemetery after the conquest of Istanbul. By the end of 15th century, in the era of Sultan Bayezid II, the church on the south was transformed into a small mosque and the monastery was transformed into a zawiya by Fenarizade Aladdin Ali Efendi who was from an Ottoman ulama (scholars) family.
A minaret was built on the southeast corner of the outer narthex and a mihrab was built on the south church. The social complex that was ruined in the fire of 1633 was repaired by Grand Vizier Bayram Pasha in 1636.
Another fire that took place in 1782 damaged the building again, after which the first major repair was carried out only in 1847-1848.
The Lighthouse Isa Mosque, which came until the First World War, was once again burned by disaster in the great fire of Fatih in 1918. It was reopened with a serious restoration in 1960 and opened...
Read moreFatih ile Çapa semtleri arasındaki Yenibahçe vadisinde Vatan caddesi kenarında bulunmaktadır. Geç Roma çağına ait bir mezarlık arazisi üzerinde, İmparator VI. Leon döneminde donanma kumandanı Konstantinos Lips tarafından kurulan manastırın kilisesi olarak inşa edilmiştir. Manastır Moni tu Libos olarak adlandırılmış ve imparatorun da katıldığı açılış töreni 907 Haziranında yapılmıştır. XIX. yüzyılda İstanbul’un Bizans dönemi eski eserleri üzerinde çalışma yapanlar, bu manastırın Fâtih Camii yerinde olan On İki Havâri (Hagioi Apostoloi) Kilisesi’ne yakın olduğunu göz önünde tutarak, Fâtih Külliyesi’nin dârüşşifâsının sonraları Demirciler Mescidi olarak adlandırılan mescidinin Libos (Lips) Manastırı kiliselerinin kalıntısı olduğunu sanmışlardır. Türk araştırmacıları tarafından da benimsenen bu görüşün doğru olmadığı ve Libos Manastırı ile kilisesinin Fenârî Îsâ Camii ile aynı yapı olduğu anlaşılmıştır. Kilise Hz. Meryem’e (Theotokos) sunulmuştu. Binanın dışındaki bir silme üzerinde bulunan kitâbede bu dinî yapının “lekesiz” Meryem’e (panakrantos) ithaf edildiği okunduğundan bu defa yine yanlış teşhis yapılarak bazı Bizans kaynaklarında adı geçen Panakrantos kilise ve manastırının burası olduğu sanılmış, fakat bu kelimenin sadece sıfat olarak kullanıldığı ve gerçek Panakrantos Kilisesi’nin Ahırkapı çevresinde bulunduğu ispatlanmıştır. Sonuç olarak Libos Manastırı Kilisesi’nin Fenârî Îsâ Camii’ne çevrildiği kesinlik kazanmıştır. Manastırın uzun tarihî geçmişi hakkında bilgi yoktur. Bu dönemde kilise, bugün görülen binanın kuzeyinde bulunan kısmından ibaretti. IV. Haçlı Seferi’ne katılan Latinler’in İstanbul’u işgal etmelerinin arkasından şehrin VIII. Mikhail Palaiologos tarafından geri alınıp Bizans İmparatorluğu ihya edildiğinde manastırın yeniden önem kazandığı görülür. VIII. Mikhail’in ölümünden (1282) sonra eşi İmparatoriçe Theodora, önceki kilisenin güney tarafına bitişik olarak Ioannes Prodromos’un adına ikinci bir kilise yaptırarak manastırı da ihya ettirmiştir. Kilise Palaiologos sülâlesinin mezarları için tasarlanmıştı. İmparatoriçenin annesiyle 1295’te ölen kızı Evdokia’dan başka 4 Mart 1303’te bizzat Theodora, arkasından oğlu Konstantinos 5 Mayıs 1306’da buraya gömülmüşler, III. Andronikos’un 16 Ağustos 1324’te ölen eşi Irene ve İmparator II. Andronikos da 13 Şubat 1332’de Libos Manastırı Kilisesi’ne defnedilmişlerdir. 1417 yazında ise VIII. Ioannes Palaiologos’un eşi Rus asıllı Anna da buraya gömülmüştür. Kilisenin batı ve güney tarafını “L” biçiminde saran bir ek bina XIV. yüzyılda inşa edilmiş, böylece bina bir defa daha büyütülmüştür. Son Bizans döneminde şehrin önemli dinî merkezlerinden olan manastır, Hz. Meryem’in doğum günü yortusunda bütün saray erkânının toplandığı bir mâbed olmuştur. İmparatoriçe Theodora’nın manastır idaresi için bir çeşit vakfiye olarak hazırlattığı yönetmelik (typikon) eksik halde olmakla beraber günümüze kadar gelmiştir. Bu belgeden, rahibelerin yaşadıkları manastırın kadrosu hakkında etraflı bilgi edinilmektedir. Makedonya, Silivri, İzmir, İzmit ve Üsküdar dolaylarında arazileri bulunan manastırda bir de on beş yataklı küçük bir hastahane vardı. Libos Manastırı ve Kilisesi şehrin fethine kadar kullanılmıştır. Hıristiyanların bu dinî tesisi ne zaman boşalttıkları kesin olarak belli değilse de II. Bayezid döneminde şehirdeki terkedilmiş Bizans kiliselerinin “şenlendirilmesi” sırasında burasının Fenârizâdeler’den Kazasker Alâeddin Ali Efendi tarafından XV. yüzyıl sonlarında mescide çevrildiği bilinmektedir. Bu sırada manastır da zâviyeye dönüştürülmüştür. Ramazan 927 (Ağustos 1521) tarihli vakfiyesinde yıllık gelirinin 30.000 akçe olduğu gösterilir. Bu kayıtta ayrıca manastır odalarının bir kısmının harap durumda olduğu da belirtilmiştir. Evvelce, caminin bulunduğu Yenibahçe vadisindeki bu yer Halıcılar Köşkü olarak tanınıyordu ve buradan eskiden Lykos, Türk döneminde ise Bayrampaşa deresi denilen akarsu geçiyordu. İstanbul’un beşte birini yok eden 1633 yangınında mescid yanmış ve herhalde mimari bakımdan da zarar görmüş olmalı ki burası Sadrazam Bayram Paşa tarafından...
Read moreجَامِعُ فَنَارِي عِيسَى (بالتركية: Molla Fenâri Îsâ Câmîi)، (باليونانية:νήονή υου Λιβός) هو دِيرٌ سابقٌ للرَّاهِبات، يَضُم كَنيستين أرثوذكسيتين شرقيتين.يقع في حيِّ الفاتح، في مدينة إسطنبول التركية.ويَرجِعُ تاريخُ بناءِه إلى العصر البيزنطي.وكان يَحمِلُ اسم دير قُسْطَنْطين ليبز [الإنجليزية]، الذي تمَّ تَحويلُه في العهد العثماني إلى جَامِعٍ، أُطْلِقَ عليه اسم جَامِع فَنَاري عِيسَى نِسبةً إلى المُلاَّ فَنَارِي عِيسَى.
التسمية
كلمة مُلاَّ (جمعها مَلاَلِي): (بالتركية: Molla) هي لقبٌ يُطْلقُ على عُلَماءِ الدِّين الذين يشغَلُون مَناصِبَ هامَّة في الدولة العثمانية، وكان أعلاها مَنصبُ شيخُ الإِسلام.
تاريخ الجامع
العهد البيزنطي
مقالة مفصلة: الحملة الصليبية الرابعة
كان ديرُ قُسْطَنطِين ليبز (قبلَ أن يتحوَّل إلى جامعٍ)، يُعد أكْبَرَ ديرٍ في القُسْطَنْطِينيَّة، تم بِنَاؤُه سنة 908 على يد الأدميرال قُسْطَنطِين ليبز، وبِحضور الإمبراطور البيزنطي ليو السادس وكانت به كنيسةٌ واحدةٌ شُيِّدَتْ على أنقاضِ مقبرةٍ رومانيةٍ قديمة، وقد عُرِفَت بِاسم (الكنيسة الشَّمالية).ومع بداية الحملة الصليبية الرابعة شُيِّدَتْ كنيسةٌ جديدة جنوبَ الدِّير وعُرِفَتْ بِاسم (الكنيسة الجنوبية).وكانت الإمبراطورة البيزنطيَّة ثيودورا بالايولوجينا [الإنجليزية] أَرْمَلة المَلك ميخائيل الثامن باليولوج، قد شيَّدَتها تَخْلِيداً لروح القدِّيس يوحنا المعمدان، (باليونانية:Eκκλησία του Αγίου Ιωάννου Προδρόμου του Λίβος) وقد جَعَلتها مَرْقَداً لرُفاتِ أفراد عائلتها، حيث دُفِن فيها ابنُها قسطنطين بالايولوج [الإنجليزية] وابنها الأكبر أندرونيكوس الثاني باليولوج وزوجته إيرين مونتفرات [الإنجليزية]. قامت الإمبراطورة ثيودورا في وقتٍ لاحقٍ باستعادة دير الرَّاهبات حيثُ أنَّه كان مهجوراً في تِلكَ الحِقبة.وتم افتتاحهُ من جديدٍ ليستوعبَ مجموعةَ راهباتٍ قُدِّرَ عددهم بالخمسينَ راهبة ،كما تم تزويدُ الدير بحوالي خمسة عشر سريرٍ إضافيٍ.
العهد العثماني
مقالة مفصلة: فتح القسطنطينية
تمَّ تَحويلُ الكنيسةِ الجنوبيَّة لديرِ قُسطنطين ليبز إلى مسجدٍ صغيرٍ (مابين سنة 1497 و 1498)، في أَعقابِ سُقوطِ القُسْطنطينية في يد المُسلمين (المُمثَّلين بالدولة العثمانية)، وفي عهدِ بايزيد الثاني، على يد قاضي عسكر الروملي فناري زاد علاء الدين علي بن يوسف أفندي، (ابن أخ المُلاَّ محمد بن حمزة بن محمد، شمس الدين الفنّاري).ثم تم بِناءُ مِئْذنةٍ في الزَّاويةِ الجنوبيَّة الشَّرقية للكنيسة، ومِحرابًا في حنية الكنيسة. وأُطلق على الجامعِ اسمَ المُلا فَناري عِيسى.
في سنة 1633 شبَّ بالمسجدِ حريقٌ مَهول مما أدى إلى إغلاقه. وفي سنة 1636 تم ترميمه قبل أن يتم افتتاحه من جديدٍ على يد الصدر الأعظم بيرم باشا، حيث تم تجديدُ القِباب، واستُبدِلَت أعمدةُ الكنيسة بدعامات، وأُزيلت الزخرفة الفسيفسائية. كما تم تحويل الكنيسة الشمالية إلى نُزلٍ للدراويش.
في سنة 1918 شبَّ بالمبنى حريقٌ آخر وتم إغلاقه من جديد.
في سنة 1929 عُثِرَ على اِثنا وعشرُونَ تابوتًا عند إجراء حفريات بالمنطقة.
تم ترميم المبنَى لاحقا خلال فترةِ السَّبعينات والثَّمانينات من قِبل الجمعية البيزنطية الأمريكية، وتم افتتاحه من جديد كجامعٍ يُرفعُ منهُ الآذانُ ويعلُو خمسَ مرَّاتٍ في اليومِ.
عمارة
الكنيسة الشمالية
تُعد الكنيسة الشمالية واحدةً من أولى المزارات في القُسطنطينية. بُنِيت على الطِّرازِ البيزنطي واعتُبِرت نموذجا للعمارة البيزنطية في القرن العاشر. وهي تُظهِرُ تَشابُهاتٍ مِعماريةٍ قَويّة مع جامع بودروم .
استُبدلت أعمِدتها الأربعة بقوسين مدبَّبين خلال العهد العثماني ، كما علت فوق المبنىَ قبّةٌ عثمانية مَهيبة قائِمة فوق ثمانِ نوافذ.
وتُعتبر أبعادُ الكنيسةِ الشمالية، صغيرةً نِسبيّاً مقارنةً مع عددِ السُّكان الذين عاشوا في الدير في تلك الحقبة( تبلغُ المِساحةُ الدَّاخلية للكنيسة 13 متر وعرضها 9.5 متر).
الكنيسة الجنوبية
بُنيت الكنيسة الجنوبية على الطِّراز البيزنطي المتأخر، وقد شُيِّدت على مساحة مربَّعة الزَّوايا تعلوها قُبَّة. أما الجدران فقد بُنيت من الحجر والطابوق على غِرار الكنيسة الشمالية وزُخْرِفَت بالفُسيفساء. تم توسيعها بواسطة قوسٍ...
Read more