Bir Cuma akşamı Vedat Başaran tarafından birkaç ay önce Karaköy’de Momento Otelin teras katında açılan Tershane Ocakbaşına gittik., Tünel’in Karaköy çıkışına komşu konumda yer alan Momento Otel’in en üst katında bulunuyor. Kısa uçlu L harfi şeklindeki, restoranın lokasyonu harika. Girer girmez Galata Köprüsü ve tarihi yarımadaya hâkim manzara sizi karşılıyor. Mekân biraz dar olsa da ocak başının doğru konumu ve ferah dekorasyon nedeni ile alan verimli kullanılmış. Örneğin manzaraya sırtını dönerek oturan bazı masalar için Galata Kulesi’ni izleyebilecekleri yuvarlak bir pencere eklenmiş. Kısa ve dik bir merdivenle mekânın üstünde bulunan yazlık bar kısmına çıkıyorsunuz. Burada panoramik bir manzara sizi bekliyor. Peki mekânın adı neden tershane konmuş? Bunun iki nedeni var. İlki mekânın Tersane Caddesi üzerinde yer alması. İkincisi ise Vedat Bey’inbilinen ocak başı kavramından farklı bir şeyler yapmak istemesi. Klasik ocak başına “ters” bir şeyler denediği için mekânın adını böyle koymuş. Amacı yeni nesil ocak başı kavramını vurgulamak. Menüdeki çeşitlere gelecek olursam Anadolu mutfağından farklı ve klasik çeşitlerin bir birleşimi diyebilirim. Vedat Bey, Peyderpey ve Nar Lokantasındaki anlayışını burada da devam ettiriyor. Zaten mekân manzara açısından da Peyderpey’i andırıyor. Burada farklı olarak ocak başı kavramını modernize etmiş. Denediğim meze çeşitlerinden muhammara çok yumuşak ve başarılıydı. Çoğu yerde olduğu gibi içine acı boca edilememiş ve pürüzsüz bir kıvamda hazırlanmıştı. Keza maş fasulyesi piyazı ve zahter salatası da öyleydi. Kaliteli bir zeytinyağı ile harmanlandıkları için lezzetleri üst düzeye çıkmıştı. Başlangıç olarak bir kadeh şarap eşliğinde ajvar denedim. Tulum peyniri ve salatalık turşusu tabakları standart ikram olarak geliyor. Burada kullanılan tulum peynirini aşırı tuzlu olduğu için pek beğenmedim. Daha az tuzlu bir çeşit ile değiştirilebilir. Ajvar alışılmadık, hafif acılı ama başarılıydı. İçine köz patlıcan ve domates de eklenmişti. Acısı da kararında olduğu için başta tereddüt etsem de güzel bir başlangıç olmuştu. Sarı ulak adlı fazla bilinmeyen bir zeytin çeşidinden hazırlanan zeytin piyazını mutlaka deneyin. Zeytinyağlı yahniden daha umutluydum. Ilık servis ediliyor ama damakta pek bir iz bırakmadı. Közde arpacık soğan, sade ama garanti bir lezzet. Ara sıcaklardan sıcak Gaziantep peyniri oldukça tuzlu bir çeşit ama içindeki domatesle güzel bir denge kurmuştu. Baharlı bakla köftesi (22₺) çok özgün ve başarılı bir lezzet olmuş. Tahinli yoğurt sosu ve kendisi çok başarılıydı. Etlerden ise sırasıyla en çok kuzu taraklık- pirzola (58₺), sırtı kara külbastı (55₺) ve haşhaş kebabı (37₺) beğendim. Adana kebap bunların bir tık gerisinde kaldı. Genel olarak kebaplarda kuzu eti kullanılmış ve lezzetliydi. Kurutulmadan pişmişlerdi. Özellikle pirzola pamuk gibiydi. Hepsi köz patlıcan, bulgur pilavı, ızgara domates ve biber eşliğinde sunuluyor. Yağlı etleri seviyorsanız külbastıda etle eşit orandaki yağ tabakası ile sizi memnun edecektir. Tatlı çeşitlerine değinmek gerekirse Zeki İnal’dan gelen havuç diliminin lezzeti harika. Kabak tatlısı hafif tahin sosuyla birlikte sunuluyor. Klasik kabak tatlısı sevmeyen biri olarak bile beğendim. Ayva tatlısı kaymak eşliğinde sunuluyor. Sınıfı rahatça geçer. Bunların yanında taş kadayıf zayıf kaldı. Fazla yağ içmiş ve şerbetliydi bana göre. Tatlılar genelde kesme dondurma eşliğinde sunuluyor. Görsel olarak şık duruyor ama bence dondurma tek başına servis edilmeli. Mekân, tam kapasite dolu olmasına rağmen servis ilgili ve hızlıydi. Benzer mekânlara göre daha kaliteli ve mevsimlik malzemeler kullanıldığı için fiyatının hakkını veren bir mekân. Şarap kavları çok zengin değil. Sadece bir markanın şarabını kadeh olarak veriyorlar ama bunu yine sınırlı alana ve ocak başı kültürünü temsil eden bu tarz yerlerde daha çok rakı tercih edilmesine bağlıyorum. Sanırım bu yüzden rakı seçenekleri fazlaydı. Sonuç olarak tekrar gelmeye değecek, fiyatların aşırı pahalı olmadığı, güzel bir şehir manzarasına sahip, keyifli ve...
Read more…. Daha önce buraya sık gelen bir arkadaşımla 2-3 defa gelmiştim.Her gelişimizde de çalışanların ilgisini,ortamın şıklığını,tuvaletin temizliğini ve lezzetleri çok beğenmiştim.Tüm sevdiklerimle zaman zaman burada olmak, bu güzelliği birlikte yaşamak isteği oluşmuştu bende. Dün bu duyguyla bazı arkadaşlarımızla beraber olmak isteyince,buraya beraber geldiğimiz arkadaşımdan rica ederek önceden rezervasyon yaptırdım. Eşimle birlikte saat 17.00 civarında geldik.Karaköy tarafındaki en güzel köşe masanın bize ayrılmasından mutlu olduk.Manzaramız harika. Birazdan arkadaşlarımız da gelecekti ve günü batırıp akşam ışıklarının oluşturduğu o güzelim manzarayı aheste aheste demlenerek yaşayacaktık. Nihayet arkadaşlarımız da geldiler ve saat 17.30 civarında kendimizi”İsteği üzerine” şefimiz Mustafa Bey’e teslim ettik ve sadece içeceklerimizi söyledik. Soğuk mezeler geldi önce.Hepsi daha önceden tattığımız gibi lezzetli ve sunumları da güzeldi. Daha sonra anlam veremediğim bir hızla soğuklar bitmeden peş peşe ara sıcaklar,ciğer ve içli köfte servisleri,onlar da bitmeden peş peşe ana yemek olarak kuzu şiş ve kebap servisleri yapıldı. Önceki deneyimlerimle örtüşmeyen bir servis hızında yapıldı tüm bunlar. Daha önceden tanıştığımız,tarzını bildiğim,içkili bir restoranda neyin hangi sıralama ve zamanlama ile gelmesi gerektiğini bildiğini çok iyi bilen Mustafa Bey’e baştan kendimizi emanet ettiğimiz için uyarma gereği de duymamıştım doğrusu. Derken aynı hızla meyve-tatlı servisi yapılması,çok kısa bir süre sonra da daha servis edilen tabaktaki meyvemiz bile bitmeden “Artık kalkın gidin” dercesine servislerin ”Başka bir isteğimiz olup olmadığı”da sorulmadan izinsiz toplanmaya başlanması.. İçkilerimizi ve çaylarımız bitirip hesabı ödediğimde saat daha 19.10 idi. Yani yemeğe başlayalı daha iki saat bile olmamıştı. Bir ürünün fiyatını kalitesi ve arz talep dengesinin belirleyeceğini biliyorum. Fiyatlar hakkında olumsuz bir şey söyleyemem.Ancak temel matematik kuralları belliyken İlker Bey tarafından zekamla alay edercesine yapılan açıklama da hoş olmadı doğrusu. Yediklerimizin çoğunluğu daha önceki ziyaretlerimizdeki gibi lezzeti ve sunumları güzeldi. Mekanda kadınların ve erkeklerin ortak kullandığı tek tuvalet bu defa bakımsız ve kirli idi.Tuvalete ilk gidişimde kâğıt havlunun bitmiş olduğunu,bir sonraki gidişimde de tuvalet kağıdının da bitmiş olmasının kimselerin dikkatini çekmediğini gördüm.Islak ellerle dışarı çıkarken durumu şeflerin her ikisine de belirttim. Bu durum yakışıyor muydu böyle bir ortama? Çaylarımızı içip kahve istediğimizde de İlker Bey bizim teras katına çıkmamızı ve kahvemizin oraya servis edileceğini söyledi. Nedenini sorduğumda da gayet rahat,misafirlerimizin de duyacağı bir şekilde rezervasyonumuzun bu saate kadar olduğunu söylemez mi.. Böyle bir zaman sınırlaması olan rezervasyon yaptırmadığımızı ve yukarıdaki soğuk ortamda kahve içmeyeceğimizi belirterek arkadaşlarımızla sohbetimize kaldığımız yerden devam etmeye çalıştık. Halbuki gerçeğin böyle olmadığını o da biz de çok iyi biliyorduk.Ne gereği vardı gerçeği saptırmanın ve huzurumuzu bozmanın? Halbuki bize asıl neden ve amaç açıkça söylense idi daha yapıcı sonuçlar doğurur ve boşuna gerginlik yaşanmazdı.İnsan beğendiği sevdiği kişi ve kurumların çıkarını korumaz kollamaz mı hiç? Kahvemiz bitince de sessiz sedasız, sadece asansör görevlisinin iyi dilekleriyle saat 20.00 civarında restorandan ayrıldık. Bence olmadı,böylesi bir mekana yakışmadı tüm bunlar. Umarım tekrarlanmaz.Yoksa Vedat Başaran Bey’in haklı olarak önem verdiği oraya gidebilecek yerli müşterileri ve hanımları kaybedebilirler. Sadece turistlere kalırsa işleri,işin ekonomik kısmı ne kadar anlamlı güvenli ve sürekli olarak devam eder bilemiyorum.Bu onların bileceği bir konu tabii ki. Umarım toparlanırlar.Yoksa yazık olur bu güzelim...
Read moreI made reservations through email beforehand. Reservations are recommended because it was packed when we got there. This restaurant is located inside the Hotel Momento Golden Horn. This is a Michelin Bib Gourmand winner. This restaurant specializes in mezzes and kebabs. I noticed that we were the only non Turkish people there. There is also a bar upstairs you can walk up a few steps to, and has a fantastic view of the bosphorus. If it wasn’t so cold, we probably would have stayed up there. This was hands down my favorite meal in Istanbul, all of the mezzes were so fresh and tasty. We got the warm cheese, garden salad and aubergines to start. All were perfect. I was most surprised by how good that salad was. I’ve never had a salad like that before and now I want to recreate it at home. For my main meal I got the chicken wing kebab. Holy smokes, this chicken was smokey and juicy and perfectly cooked. My husband got the mixed meze and just wow, look at this gargantuan beast of a dish. And it’s not just quantity over quality. All of it tasted extraordinary. Service was superb, everything was perfect. Total for 6 people $165, which is much more reasonable than the other restaurants we went to TLDR: absolutely...
Read more