The Gazi Atikali Paşa Mosque is a stunning historical gem nestled in the heart of Istanbul. This mosque, dating back to the Ottoman era, offers a serene and spiritually enriching experience. The architecture is a beautiful example of classical Ottoman design, featuring intricate tile work, elegant minarets, and a tranquil courtyard.
Upon entering, visitors are greeted with a sense of peace and reverence. The interior is adorned with exquisite calligraphy and detailed decorations that reflect the rich cultural heritage of the time. The mosque is well-maintained and provides a quiet space for prayer and reflection, away from the hustle and bustle of the city.
One of the highlights of visiting Gazi Atikali Paşa Mosque is its rich historical significance. It was built by Atik Ali Pasha, an influential figure in the Ottoman Empire, and has stood the test of time, continuing to serve the community for centuries. The knowledgeable staff and informative displays help visitors appreciate the historical context and architectural marvels of the mosque.
In addition to its spiritual and historical appeal, the mosque’s location offers easy access to other attractions in Istanbul. Whether you’re a history enthusiast, an architecture lover, or simply seeking a peaceful place to pray, Gazi Atikali Paşa Mosque is a must-visit.
Pros:
• Beautiful Ottoman architecture • Rich historical significance • Peaceful and serene environment • Well-maintained facilities
Cons:
• Can get crowded during peak prayer times
Overall: Gazi Atikali Paşa Mosque is a remarkable destination that beautifully blends history, architecture, and spirituality. It is highly recommended for anyone...
Read moreAslen Saraybosna’nın Drozgometva köyündendir. Devşirme olarak Enderun’da yetişti. Ali Paşa bir süre Bâbüssaâde ağalığı yaptıktan sonra önce sancak beyliği, ardından da Karaman beylerbeyiliğinde bulundu (1482). Bu sırada içteki çeşitli siyasî karışıklıklarla uğraştı, özellikle Cem Sultan ve Karamanoğlu Kasım Bey’e karşı başarı ile mücadele etti. Daha sonra Rumeli beylerbeyi olan Ali Paşa, Boğdan voyvodasının Akkirman’ı almaya teşebbüs etmesi üzerine ona karşı gönderildi. Ali Paşa Eflak beyini ve kuvvetlerini yenerek Boğdan’a girdi. Boğdan Prensi Stefan cel Mare karşı koyamayacağını anlayınca Lehistan’a iltica etmek zorunda kaldı. 1483’te Vezîriâzam Davud Paşa’nın maiyetinde Memlük seferine katıldı, çevredeki kalelerin zaptedilmesinde başarılı oldu. Bu sırada asker arasında görünen hastalık ve bitkinliğe rağmen savaşa devam ederek Memlük askerlerini bozguna uğrattıktan sonra Karaman’a çekildi (1492). Memlükler’le barış imzalanmasının ardından, Venedikliler’in Mora kıyılarını tehdidi üzerine Davud Paşa ile birlikte Modon ve Koron’u almakla görevlendirildi ve yol boyunca Navarin, Zenşiyo kalelerini savaş yapmadan ele geçirip Osmanlı topraklarına kattı (1500). Bu sefer sırasında Leontari önlerinde II. Bayezid ile buluştu, ancak kış yaklaştığı için padişah geri döndü. Bu durumdan faydalanan Venedikliler Navarin’i geri aldılarsa da Kemal Reis’in donanma ile yardıma gelmesi üzerine Ali Paşa şehri Venedikliler’den tekrar almaya muvaffak oldu (1501). Bu fetihten sonra Mora’da ticaret çok gelişmiş, o sırada İspanya’da büyük sıkıntı içerisinde olan müslümanlardan bir kısmı Mora’ya yerleşmiştir.
Ali Paşa 1501’de Mesih Paşa’nın ölümü üzerine vezîriâzam oldu. Bu ilk sadâreti iki yıl kadar devam etti ve 1503’te görevden alındı. 1506’da ikinci defa bu makama tayin edilen Ali Paşa 1511’de şehid düşünceye kadar sadârette kalarak devlet işlerini başarıyla yürüttü. Hatta II. Bayezid birçok konuda idareyi ona bıraktı. Bu dönemde şehzadeler arasındaki taht mücadelesi ve Şiîlik faaliyetleri onu en çok meşgul eden konular oldu. Şehzadeler meselesinde büyük şehzade Korkut’a ve en küçük şehzade Selim’e karşı Ahmed’i destekledi. Şehzade Korkut’un Antalya’da sancağı civarında bulunan sadâret hasları yüzünden aralarında ihtilâf çıkmış, Ali Paşa’nın bu haslar konusunda diretmesi Korkut’un birkaç adamıyla birlikte Mısır’a kaçmasına sebep olmuştur. Ancak Ali Paşa’nın Korkut’un haslarını iki katına çıkarması üzerine Mısır’dan dönmesi sağlanmıştır. Ayrıca babasından hükümdarlığı zorla almak isteyen Şehzade Selim’i 1511’de Çorlu’da mağlûp etmiştir. Diğer taraftan Şahkulu hareketinin mevziî olmaktan çıkıp doğrudan doğruya devleti meşgul eden bir mesele haline gelmesi üzerine hareketi bastırmakla görevlendirildi. Asker arasında çıkan ihtilâfları ortadan kaldırarak Şahkulu üzerine yürüyen vezîriâzam, Sivas-Kayseri arasındaki Gökçay mevkiinde Şahkulu ile karşılaştı. Bu mücadele sırasında Şahkulu öldürülüp askerleri dağıtıldı ise de âsiler üzerine tedbirsizce yürüyen Ali Paşa Şahkulu’nun askerleri tarafından çember içine alındı ve isabet eden bir okla şehid düştü (2 Temmuz 1511). II. Bayezid Ali Paşa’nın ölümüne çok üzüldü.
Atik Ali Paşa değerli bir devlet adamı, iyi bir kumandan olmanın yanında memleketin imarına önemli hizmetleri geçmiş bir kimsedir. Dürüst ve dirayetli şahsiyeti, hayır severliğiyle devrin kaynaklarında övülmüştür. Onun hayır eserlerinin başında İstanbul Çemberlitaş’ta cami, medrese, imaret, mektep, kütüphane ve diğer müştemilâttan oluşan külliye gelir. Ali Paşa’nın bu külliye içerisinde teşkil ettiği kütüphane fetihten sonraki İstanbul’un en önemli kültür müesseselerinden biridir. Yine İstanbul Karagümrük’teki Zincirlikuyu veya Atik Ali Paşa...
Read moreThe Gazi Atik Ali Pasha mosque was commissioned by the Grand Vizier of Sultan Bayezid II, Atik Ali Pasha - a Bosnian who rose through the ranks to be the most powerful commoner in the early Empire in Istanbul. He died defending the Empire against a rebellion against Bayezid II, an Emperor who was known for a generous act of benevolence.
In 1492, the Alhambra Decree expelled all Muslims and Jews from Spain. In a time of turmoil, Bayezid II sent the Ottoman navy to open his doors to them. Many of the Muslims and Sephardic Jews settled in the Ottoman Empire citizens. The Sephardic Jewish community would go on to be an influential part of the Empire, including setting up the first printing press in the country. He had a very welcoming tone for the refugees, saying thst they enriched his country
"You venture to call Ferdinand a wise ruler," Bayezid II said to his courtiers, "he who has impoverished his own country and...
Read more