Turkish and Islamic Arts Museum
Turkish and Islamic Arts Museum things to do, attractions, restaurants, events info and trip planning
Plan your stay
Posts
WORLD’S RICHEST ISLAMIC ART COLLECTION Turkish and Islamic Art Museum is the first museum in our country to include Turkish - Islamic art works together. It opened its doors for the first time in 1914 in the imaret building of Suleymaniye Mosque Social Complex, one of the most important structures of Mimar Sinan (Sinan the Architect) by the name of "Evkaf-ı Islamiye Museum" (Islamic Foundations Museum). It was moved to Ibrahim Pasha Palace to the west of Blue Mosque Square, in 1983. Apart from the Sultan palaces, the museum building is one of the earliest surviving palace buildings to the present day, dates back to the late 15th century. Ibrahim Pasha Palace, one of the most important structures of Ottoman civil architecture, rises above the old “Racetrack Square” stairs. In 1520, it was repaired by Suleiman the Magnificent and gifted to Ibrahim Pasha of Pargali, his son-in-law and grand vizier. The elevated structure on the arches surrounds the terrace on the three sides. One of the most pleasant places in the museum is this terrace, overlooking the Sultanahmet (Blue Mosque) Square. HOSTS THE RARE ARTS OF ISLAMIC WORLD The works of the museum’s rare examples of Emevi, Abbasi, Artuklu, Eyyubi, Ilhanlı, Timurid, Safavi, Kaçar, Memluk, Seljuk and Ottoman periods were collected from different areas of the Islamic world. The museum is famous for having the best rug collection in the world. The masterpieces among the rugs are rare 13th century Seljuk carpets that cannot be found elsewhere. In addition to its rug collections, the museum also stands out with its pristine works of art. Glassware, stone and terracotta artifacts and metal and ceramic objects are among the precious pieces exhibited. A large hall in the courtyard of the museum is devoted to the collection of ethnography, reflecting the daily life of 19th century Istanbul. The Holy Relics section in the museum brings the most important works of this area like the ones in Topkapı Palace.
Kadir GENÇKadir GENÇ
10
Ben pazartesi günü geldim. Müze kartım olduğu için direkt geciş yapabildim ama zaten gişede sıra yoktu. At meydanında bulunan bu alan önceden büyük bir hipodromun parçasıymış. Hipodromun ne zaman yapıldığı ile ilgili net bir tarih yok. Ama bu hipodrom tarih yazılışlarını görmüş bir yapı. Hipodrom da bulunan yarışlar , gösteriler aslında öylesine olan şeyler değilmiş. Siyasi olarak ayrılan iki takımları mevcutmuş. Bu takımlar bir isyana ön ayak olabiliyormuş. Bu kadar etkili yarışlar imparator için biraz ürkütücü olabilir. Neyse konumuz bunlar değil. Hipodrom 1261 yılına kadar kullanılmış daha sonra Pagan oyunu denilip iptal edilmiş. İşe dini sokmuşlar. Çok tanıdık bi senaryo. Daha sonrasında İstanbul fethi ile Türklerin eline gecen bu geniş yapıyı Türkler imara acmamış ve burayı kullanmayı sürdürmüş. Kimisi düğün sünnet töreni yapmış. Kimisi cirit oynayıp at koşturmuş. Kimisi işgale veya devlete karşı protesto yapmış. Kimisi buradaki dar ağaçlarında sallandırılmış. Ama köşesindeki yerlere evler , konaklar yapılmış bunlardan biri İbrahim Paşa sarayıymış. İbrahim Paşa ve kanununin arası bozulunca. Pargalı İbrahim infaz edilmiş ve yerine yeni bir İbrahim Paşa gelmiş. Bu sefer pargalı değil Bosnalı İbrahim Paşa gelmiş. Daha sonrasında bu bina yıllarca farklı şeyler için kullanılmış. Kimi zaman dikimhane kimi zaman mehterenhane olmuş. Bir süre sonra virane hale gelmiş. Yeni binalar yapmak için yıkım sürecine girilmiş ki bir mimar cıkıp durun demiş ve bugün gezdiğimiz yapıyı kurtarmış. Bu arada bence cok güzel bir manzarası var. Avlusu geniş ve yemyeşil. Manzaranız ise sultanahmet ve mısırın sıcağından gelen dikili taş. Bir çay molası verebilirsiniz. Bu müzenin içindeki eserler ilk olarak 1914 de toplanmış. Daha sonra 1985 de koleksiyon genişleyince bu yapının içine alınmış. Bence bu müze illa gezilmesi gereken bir yer değil. Yani ayasofyayı görmediyseniz ve sınırlı bir zamanınız var ise ayasofyaya girmenizi tavsiye ederim. Daha sonra buraya gelebilirsiniz. Müzenin ilk baştaki eserleri ( rakka çömlekleri , 4 halife vb) uykumu getirdi. Sanırım hem ortamdan dolayı hem de cok fazla eser olmamasından. Artuklu eseri olan Cizre ulu caminin kapısı ise bir anda ışıklı bir şekilde karşınıza cıkıyor. Yıllardır coğu yerse fotoğrafını gördüğüm ve hayran olduğum kapı tokmağını görme fırsatım oldu. Ama bu kapı tokmağı kardeşinden ayrılmanın verdiği hüznü taşıyor bence. Danimarka müzesinde bulunan calınan kardeşinin bir an önce getirilmesi gerekiyor. Bu arada kapının mucidinin robotlarıyla meşur ünlü bilgin cezirenin yaptığı düşünülüyor. Ama cok güzel kronolojik bir sıralama yapmışlar İslam dünyasının çeşitli bölgelerinden eserler bir araya getirilmiş Ayrıca İran da hakimiyet süren Türk hanedanlıkların eserleri ise büyüleyici idi. İşte orda uykum açıldı. Kaçar hanedanlığının o işlemeli eserleri büyüleyici idi. Koridorun sonunda kutsal emanetlerin bir kısmı var diğer önemli kısmı topkapı sarayında ve diğerleri, küçük küçük kısımlar halinde vakıflar ve türbeler de sergileniyor Buradan cıktıktan sonra sizi Anadolu halıları karşılıyor. Bence bu kısım harika. Çünkü bir milletin orta asyadan getirdiği şekilleri Anadolu da harmanlayıp sunduğu eserleri izliyorsunuz. Kocaman halıların hangi parmaklardan cıktığını düşünmek hayret edici. O halıları dokuyanlar neler düşünüyorlardı ? Ne ümitleri vardı ? Şimdi hiçbirinin ismi yok ama eserlerini izliyoruz. Koca sarayları , camileri süsleyen bu halılar sahiplerinin mutluluğunu veya mutsuzluğunu taşıyorlar mıdır bu meçhul. Ayrıca sizi belki de dünyada eşi benzeri olmayan bir mezar taşı karşılıyor. Bu mezar taşı bize Osmanlı'nın ne kadar ince yapılı düşünceli bir toplum olduğunu gösteriyor. Mezar taşı içinde mezar taşı var. Bu mezar taşı karnında bebeği ile gömülen anne için yapılmış. Evrenin ayırmadığı bu cocuk ve annenin taşları da mezarları gibi beraber oyulmuş. Alt katta ise etnografya müzesi var. Bu kısımda cok güzel dizayn edilmiş. Ama yine pek bir eser yok. Dediğim gibi bence ilk ayasofya ya gidin ve daha sonrasında vaktiniz kalırsa buraya gelin. Şimdiden iyi gezmeler
berker Ergenberker Ergen
20
MUST VISIT! This is now my favourite place in Istanbul. I have never seen so many Islamic art and architecture related items in one place. I’ve visited the museum in Qatar, Toronto, British museum in London, and no place has better very well organized by and extremely well kept artifacts. There’s entire section on holy relics. So if you miss the section in Topkapi in Museum, you could visit here and considering the line at the top copy museums so long to see any of the relics you are in a much better position to see them here. Entire section on the Prophet and his family is just beautiful. I loved all the entire museum was organized. It’s surrounded by a garden. There’s a beautiful café and a gift shop and just for information. There’s also really nice clean washrooms inside to. There are rooms devoted to each of the Islamic dynasties and the Turkish dynasties. It’s really nice to see so many things from each of them typically you see maybe one or two items in the other museums, and it was very refreshing to be able to sit and read about so many different historical pieces in one room! The eliminations that were there from any of the dynasties were beautiful, the Qurans that were they were beautiful, I loved it!
Hina AbbasHina Abbas
10
Sultanahmet Meydanının adı, Bizans döneminde Hipodrom, Osmanlı zamanında ise Atmeydanı olarak adlandırılırdı. İstanbul’un merkezinde yer alan bu bölgeye imparatorluklar; Ayasofya, Sultanahmet Camii, Topkapı Sarayı gibi en görkemli yapılarını inşa etmişlerdir. Bu görkemli eserlerden biri de günümüzde toprak altında kalmış ve çoğu kişinin bilmediği tarihi İstanbul Hipodromu’dur. 3. yüzyılın başlarında İstanbul Roma’nın başkenti ilan edilir ve imparatorluğun yönetim kadrosu ve hazineleri buraya getirilir. Roma İmparatorluğuna yakışacak güzellikte ve en az Roma’da yer alan hipodrom kadar görkemli olması amaçlanan devasa bir hipodrom yapılır. Hipodrom, görüntüsü itibariyle bir at nalı biçiminde inşa edilmiştir. 117 metre genişliğinde olan hipodromun uzunluğu ise tam 480 metreydi. Bu devasa boyutu somut hale getirmek için yaklaşık 6 futbol sahasını yan yana getirmemiz gerekir. Hipodromun ortasında yer alan duvar imparatorluğun birçok bölgesinden getirilen anıtlarla süslenir. Bu anıtlarla birlikte imparatorluğun gücü de sergilenmiş oluyordu. Romalılarda hipodrom geleneği oldukça yaygındı. Çünkü buralarda düzenlenen törenlere imparator da katılırdı. Böylelikle imparator ve halkın bütünleşmesi sağlanmış olurdu. Aynı zamanda devletin siyasi gücünü gösterdiği propaganda alanları olarak da kullanılırdı. Nika Ayaklanması 532 yılında yine sıradan bir at yarışı için onbinlerce halk hipodromda toplanır. Ancak halkın yöneticilere karşı uzun süredir var olan bir memnuniyetsizliği söz konusudur. O gün yapılan at yarışı sonrasında tribünler boşalmaz ve sloganlar atılmaya başlanır. İsyan günlerce sürer ve katılım sayısında artışlar olur. Justinyanus isyanın kanlı bir şekilde bastırılmasını emreder. Hipodromda bekleyen onbinlerce halkın çevresi bir anda askerlerle sarılır. Askerler halkın arasına hücum ederek gece yarısına kadar katliam yapar. Hipodromun tüm tribünlerinin ve zemininin kanlarla boyandığı söylenir. O gün hipodromda yaklaşık 30 bin insan katledilir ve ibret olsun diye cesetlerinin hipodrom zeminine gömüldüğü rivayet edilir. İşte hipodromun böyle ürkütücü bir geçmişi de vardır. #istanbul #sultanahmet #hipodrom #atmeydanı #Hippodrome #Constantinople #rome
TeknoolojiTeknooloji
10
Very nice collection mashAlla! Includes many Quran collections from different eras; it was a challenge deciphering some texts and was mind blowing how the language writing had changed so dramatically over the years, all for the sole purpose of making it easier for foreigners to read Quran mashAlla! Also stunning how decorated some books are, seemed like it would take a lifetime to decorate and write a book in such style! Moreover, there are strands of hair that are claimed to beling to prophet Mohammad PBUH; such rylics are also present at Topkapi, but the line (cue) freezes their because all visitors wanna stay and see them and it's so full of tourists; while here, it's clear and there's no line at all :)
Steve Mostafa DaferSteve Mostafa Dafer
20
Öncelerinin "Sultanahmet Sarayı", sonralarının "İbrahim Paşa Sarayı" ve günümüzün "Türk ve İslâm Eserleri Müzesi". Karşınızda Türk ve İslâm sanatı eserlerini içinde barındıran ilk Türk müzesi 🙂 🔖Bunları biliyor musunuz? ↘ Türk ve İslâm Eserleri Müzesi ↙ 16.y.y.'dan günümüze ulaşan Osmanlı Mimarisinin en önemli sivil mimarî örneği olan Pargalı İbrahim Paşa Sarayı, Roma Döneminde inşa edildi, Hipodrom'un kademeleri üzerinde yükseldi. Sarayın kesin olarak hangi tarihte ve kimin tarafından yaptırılmış olduğuna ilişkin herhangi bir belge bulunmamakla birlikte, dönemin tarihçileri (Solakzade) Sultan II.Bayezid (1481-1512) döneminde yapılmış olduğunu belirtir. Sarayın ve Ibrahim Paşa'nıb adının geçtiği ilk belgeler ise Kanuni Sultan Süleyman dönemine aittir. 1520 tarihli ilk belgeden Kanuni'nin İbrahim Ağa için sarayı tamir ettirdiği anlaşılmakta, tarihi bulunmayan ikinci belgede ise saraydan "İbrahim Ağa'nın Evi" olarak söz edilir. İbrahim Paşa, 1524'te Kanuni'nin kız kardeşi, Yavuz Sultan Selim'in kızı Hatice Sultan ile bu sarayda yapılan bir düğünle evlendi. Saray, İbrahim Paşa'nın 1536'da öldürülmesinden sobra bir süre "Sultanahmet Sarayı" olarak anılsa da halk arasında İbrahim Paşa Sarayı adı ile yaşadı ve aralarında Bosnalı İbrahim Paşa'nın da bulunduğu Osmanlı sadrazamları tarafından da kullanıldı. Düğün şenlikleri, ayaklanmalar gibi birçok tarihî olaylara tanıklık eden Saray'ın 18.y.y.'ın ilk çeyreğinde artık saray olarak kullanılmayacak durumda olduğu 1725 tarihli bir belgeden anlaşılır. Sadrazam sarayı olarak kullanılmasının yanı sıra; kışla, elçilik sarayı, defterhane, mehterhane, dikimevi ve cezaevi gibi işlevlerle de kullanıldı. Osmanlı minyatürleri, Batılı sanatçıların tablo ve gravürlerinde karşımıza çıkan, Evliya Çelebi tarafından "Vezir saraylarının en büyüğü hatta İstanbul'un en büyük sarayı" olarak anlatılan bu saray; Osmanlı Dönemine ait diğer saray ve köşk örneklerinden farklı olarak taş malzeme ile inşa edildiği için günümüze kadar ulaşabildi.
Nesim SolmazNesim Solmaz
210
Nearby Attractions Of Turkish and Islamic Arts Museum
Grand Bazaar
Hagia Sophia
The Blue Mosque
Topkapi Palace Museum
Basilica Cistern
Gülhane Park
Sultanahmet Square
Beyazit Square
Istanbul Archaeological Museums
Nuruosmaniye Mosque

Grand Bazaar
4.4
(52.7K)Click for details

Hagia Sophia
4.8
(41.4K)Click for details

The Blue Mosque
4.7
(36.4K)Click for details

Topkapi Palace Museum
4.6
(34.4K)Click for details
Nearby Restaurants Of Turkish and Islamic Arts Museum
Hafiz Mustafa 1864
Hafız Mustafa 1864 Beyazıt
Turgut Kebab Restaurant -Sultanahmet-
Hanzade Terrace Restaurant
Garden 1897 Restaurant
Hafız Mustafa
Hidden Garden
Seven Hills Restaurant
Fish Home Ahhir Kapi Restaurant
Nusr-Et Steakhouse Kapalıçarşı

Hafiz Mustafa 1864
4.7
(13.6K)$$
Click for details

Hafız Mustafa 1864 Beyazıt
4.8
(6.7K)$$
Click for details

Turgut Kebab Restaurant -Sultanahmet-
4.8
(6.2K)$
Click for details

Hanzade Terrace Restaurant
4.9
(6.3K)$$
Click for details
Basic Info
Address
Binbirdirek, At Meydanı Cd No:12, 34122 Fatih/İstanbul, Türkiye
Map
Phone
+90 212 518 18 05
Call
Website
muze.gov.tr
Visit
Reviews
Overview
4.6
(2.2K reviews)
Ratings & Description
cultural
accessibility
Description
The Turkish and Islamic Arts Museum is a museum located in Sultanahmet Square in Fatih district of Istanbul, Turkey.
attractions: Grand Bazaar, Hagia Sophia, The Blue Mosque, Topkapi Palace Museum, Basilica Cistern, Gülhane Park, Sultanahmet Square, Beyazit Square, Istanbul Archaeological Museums, Nuruosmaniye Mosque, restaurants: Hafiz Mustafa 1864, Hafız Mustafa 1864 Beyazıt, Turgut Kebab Restaurant -Sultanahmet-, Hanzade Terrace Restaurant, Garden 1897 Restaurant, Hafız Mustafa, Hidden Garden, Seven Hills Restaurant, Fish Home Ahhir Kapi Restaurant, Nusr-Et Steakhouse Kapalıçarşı

- Please manually select your location for better experience