Galata Kulesi'nin ilk dizdarı ve Fatih Sultan Mehmet'in Başmüezzini Bereketzade Hacı Ali bin Hasan,kendi adını taşıyan bu çeşmeyi ve İstanbul'un fethinden sonra Galata'da yapılan iIk cami olan Bereketzade mescidini yan yana inşa ettirmiştir.
Zaman içerisinde harap olan çeşme, 1732 yılında Sultan I. Mahmut' un annesi Saliha Sultan'in emriyle Deferdar Mehmet Efendi tarafından yeniden inşa edilmiştir. 1845 yılında ise Sultan Abdülmecid'in annesi Bezm-i Alem Valide Sultan'in emriyle Haznedar Azmi Cemal tarafından tamir edilmiştir. 1910 yılına gelindiğinde , İstanbul Şehri Muhipleri Cemiyeti'nin girişimiyle Evkaf Nezareti Başmimari Ziya Bey gözetiminde yeniden onarılmış, 1957- 1958 yıllarında ise bugünkü yerine nakledilmiştir.
Sultan I. Mahmud devrinde yeniden yapıldığı kitâbesinden öğrenilmektedir.
Galata ve Tophane semtlerindeki halkın çektiği su sıkıntısını sarayın öğrenmesi üzerine padişahın annesi Sâliha Sultan tarafından Galata’ya bol su akıtılması için gerekli tedbirlerin alındığı ve şıkk-ı evvel defterdarı Mehmed Efendi’nin XV. yüzyıl çeşmesinin yerine bugün görüleni yaptırdığı, Hâfız adlı bir şair tarafından yazılan on iki beyitlik kitâbede açıklanmaktadır.
1145 (1732-33) tarihinde o devrin üslûbuna nazaran çok zengin bir süsleme ile yapılan çeşme 100 yıl sonra tekrar harap olmuş ve ikinci yedi beyitlik Nazîf imzalı kitâbede belirtildiğine göre 1260 (1844) yılında Sultan Abdülmecid’in annesi Bezmiâlem Vâlide Sultan’ın isteği doğrultusunda hazinedar Azm-i Cemâl’in hayratı olarak bir daha ihya edilmiştir.
Galata Kulesi’nin fetihten sonraki ilk dizdarı Bereketzâde Hacı Ali b. Hasan’ın yaptırmış olduğu küçük cami çeşmenin ilk yerinin hemen yakınında bulunduğundan çeşme de caminin adıyla tanınmış ve bütün yayınlara öylece geçmiştir.
Çeşme üzerindeki detaylar
Bereketzâde Çeşmesi, XVIII. yüzyılda kurulan Beyoğlu-Tophane-Galata su şebekesinin Taksim makseminden inen kolun bir hattı tarafından besleniyordu. Bir duvar çeşmesi olarak yapılan bu küçük eser, III. Ahmed devrinde başlayıp 1730’lardan itibaren gittikçe hızlanan Batı üslûbunun ilk kademesine işaret etmektedir. Cephe mermerleri klasik dönem çeşmelerinde görülmeyen bir biçimde tamamen kabartma bezemelerle kaplanmıştır. Esas kemerin içindeki ayna taşı bir çift selvi ile süslenmiş ve bu taşın üst kenarına, “Bütün canlıları sudan yarattık” (el-Enbiyâ 21/30) meâlindeki âyet işlenmiştir. Üstünde ve bir mukarnas dizisinin altında çeşmeyi Azm-i Cemâl kalfanın ihya ettirdiğini bildiren kitâbe yer alır. Bunun yukarısına ise eserinin güzelliğinden emin olan usta, “mâşallah” kelimesi işlenmiş bir levha yerleştirmiştir. Ayna taşının iki yanı ile kemerin üstüne ve yanlarındaki satıhlara çanaklardan çıkan çiçekler ve kâselerde çeşitli meyveler işlenmiştir. Bu kabartmaların aslında boya ve altın yaldızla renklendirildiği de kalan izlerden anlaşılmaktadır. Kemerin yukarısında ise 1732 yılında yeniden yapıldığını belirten uzun kitâbe ile bunun iki yanında ikişer satır halinde yine Hâfız adlı şairin düşürdüğü manzum tarihler bulunmaktadır.
insan boyu yüksekliğindeki orta kısımlarına, ayna taşları istiridye kabuğu biçimindeki taçlarla süslenmiş birer musluk ve önlerine de dışarı taşkın birer çanak konulmuştur. Esas çeşmeden testilere su dolduranlara engel olmaksızın su içmeye mahsus olan bu küçük yüksek çeşmelerin benzerleri Üsküdar’da İskele Meydanı’ndaki III. Ahmed Çeşmesi’nde de görülür. Bunların da üstlerinde, sağdakinde besmele, soldakinde, “Orada adı selsebîl olan bir pınar vardır” (el-İnsân 76/18) meâlindeki âyet...
Read moreBEREKETZADE ÇEŞMESİ (H. 1145- M. 1732)
Galata Kulesi’nin bulunduğu meydandaki bu çeşme, Galata Kulesinin ilk dizdarı Bereketzade Hacı Ali bin Hasan’ın “Bereketzade mescidi” diye anılan camiinin yanında iken 1957-1958 yıllarında bugünkü yerine nakledilmiştir. Bu sebeple çeşme “ Bereketzade Çeşmesi” diye anılmakta ise de bereketzade ile hiçbir alâkası yoktur. Fatih Sultan Mehmed’in Müezzinbaşısının aynı yerde bulunan çeşmesi Defterdar Mehmed Efendi tarafından yenilenmiştir.
Bu çeşme Lâle Devri üslûbunun bir şaheseridir. Cephesinde biri ortada büyük, diğerleri bunun iki yanında daha küçük birer çeşme vardır. Yapının yüksekliği 4.m. genişliği ise 3,65m’dir. Btün cephe boş yer kalmamacasına kitabeler ve taş oymacılığının nefis örnekleri olan kabartma motiflerle örtülüdür. Simetrik olarak tertip edilen fakat hiçbiri diğerinin eşi olmayan şekillerde lâle, gül ve kâseler içinde kabartma olarak mermere oyulmuş meyveler görülmektedir. Çeşmenin üst kısmında içi incir dolu iki tabak vardır. Bu incirler ortadan yarıktır. İncir tabaklarının iki yanında da ayaklı birer yemi tabağı içinde armutlar vardır. Yemiş tabaklarının arasındaki boşluklar çiçeklerle kapatılmıştır. Ayna taşında musluğun iki yanında birer sevi ağacı resmedilmiştir.
Çeşmenin üst kenarında iki sıralı bir korniş vardır. Bunlardan birincisi ince işlemeli alttaki ise stalâktitlidir.
Oymalı kemerin üstüne yerleştirilen kitabe taşında çeşmenin tarihi altı kıtalık bir manzume ile anlatılmıştır:
“ Ayn-i şefkat menba’-ı âb-ı zülâl-i merhamet”
“ Mehd-i şevket mâder-i Sultan mahmud-ül fial”
“ Derc-i ismet Valide Sultan ki oldu dâimâ”
“ Kârı fikr-i bâkiyat-ı salihata iştigal”
“ Sıdkla bir hayr-i câri itdi kim girmez ele”
“ Su yerine kılsalar mahzen dolusu bezl-i mâl”
“ Yâ’ni şehr-i müslime âbâd ile Tophanenin”
“ İhtiyac-i âbdan ittikde halkı arz-ı hal”
“ Gûş idüb tab’ında cû –yi merhamet cûş eyledi”
“ Hızr-ı tevfik-i ilâhi oldu rah-ı hayre dâl”
“ Eyledi nageh biniş bir gün kemerler semtine”
“ Nur-i ayn-i Hazret-i Hakan-ı İskender-misâl”
“ Gör şu te’yid-i hayy-i tevfik-i feyz-i mutlakı”
“ Suyu sâfi âba vâfi eylemekde eyler hayâl”
“ Âb-ı rûyin kûhsar itdi ayağına nisar”
“ Kıldı yaşın çeşme-i hayvan yolunda hâkimal”
“ İtdiler hem çeşmeler bünyâd idüb irva-yi dehr”
“ Kıldılar hem fazlasını taksim-i ashab-ı celâl”
“ İşte ez-cümle bu cû-yi kevser-âsâ çeşmeyi”
“ Defteri şıkkıevvel yapdı bâ-ihlâs-i bâl”
“ Ol Muhamed nam-ı mahmud-ül mesâir kim odur”
“ Hayrhah-ı saltanat âb-ı rû-yi ehl-i kemal”
“ Su gibi ezberleyüb Hâfız okur tarihini”
“ İç Muhammed aşkına ma’ çeşmeden âb-ı zülâl”
Bu kitabenin biraz altında biri sağda, diğeri solda iki küçük kitabe daha vardır. Sağdakinde.
“ Hâfızâ bir olub dü mısra’ider”
“ İki tarihi çeşme-i taksim”
(1145)
Soldakinde ise:
“ Ma’ bu tesnim-i cû-yi cennetden”
“ Akdı iç aynân-ı tecriyan-ı naim”
(1145)
yazılıdır.
Küçük çeşmelerin açılmış yelpaze şeklindeki tezyinatlarının üstünde, sağdakinde “ Besmele”, soldakinde de “ Aynen fiha..” âyeti vardır. Kemerin altında ise “ Maşallah” dan sonra üç buçuk kıtalık bir tamir kitabesi yer almaktadır:
“...
Read moreThe Bereketzade Fountain was built in 1733 on the square next to the Galata Tower, it used to be a fountain with drinkable water in this old part of the city. The fountain is built of marble and is arranged adjacent to the wall. Flower motifs are located at the bottom of the...
Read more