Sokollu Mehmet Paşa Külliyesi, Mimar Sinan'ın İstanbul Kadırga'da Şehit Mehmet Paşa yokuşunda bulunan ve cami ile külliyeden oluşan bir eseri. Sinan'ın en güzel eserlerinden biri sayılır. Üç padişaha sadrazamlık yapan Sırp asıllı Sokollu Mehmet Paşa adına 1571'de karısı tarafından yaptırılmıştır.
Dik yokuşlardan oluşan sokakların arasında kurulan külliye, bu güçlükten plan olarak da yararlanmış, üç sokaktan ve üç farklı kottan girilen külliyenin avlusuna merdivenlerle ulaşılarak pek sık rastlanmayan bir zenginlik yaratılmıştır. Avluda mermer bir şadırvan yer alır. Çevresinde medresenin bölümleri bulunur. Camide, İznik çinileri ve orijinal kalem işleri de bulunmaktadır.
Sultanahmet Camii ile Küçük Ayasofya Camii arasındaki Kadırga yokuşunda 2 metrelik duvarla çevrili bir alanda yapılmış olan caminin banisi Sokollu Mehmet Paşa, mimarı Mimar Sinan'dır. Eğimli bir arazide, tek minareli, tek kubbelidir. Sokollu Mehmet Paşa'nın İstanbul'da iki yerde kendi adını taşıyan camilerden biridir. Öteki cami, Azapkapı'daki Sokollu Mehmet Paşa Camii'dir.
Sultanahmet Camii önündeki At Meydanı'ndan Kadırga'ya inen Şehit Mehmet Paşa yokuşu üzerindedir. Aynı yokuşun sonunda Küçükayasofya Camii bulunmaktadır. Üç dış kapıdan mermer taşlı avluya girilir. Avlunun ortasında kubbeli bir şadırvan ve etrafında medrese odaları bulunmaktadır. Son cemaat yeri platformu sağlı sollu uzanır ve ortada caminin orta büyüklükteki giriş kapısından camiye girilir. Mihrap çevresinde insan boyundan büyük iki mum ve mihrap üzerinde hat sanatlı çini süsleme boydan boya kaplıdır. Caminin ses ve aydınlatma sistemi her Sinan camiindeki gibi mükemmeldir. Giriş sahını sağ ve soldan ikinci kata çıkar. Bu caminin mihrap, minber, kubbe bölümlerinde Hacerülesved parçaları gömülüdür.
Caminin kuzeyinde şerefe kısmından üstü yıkılmış eski bir tuğla minare vardır. Sultanahmet tarafındaki avlu kapısından ve bu kapının karşı tarafındaki kapı ile kıbleye bakan merdivenli kapıdan girildiğinde üç kapıdan da medrese revakından geçerek avluya girilir. İlk iki kapı girişinde...
Read moreSokollu Mehmet Paşa Cami İstanbul'da Atatürk Köprüsü'nün Galata ayağının dibinde, Azapkapı semtinde yer alan camidir. Mimar Sinan tarafından 1578'de Sokollu Mehmet Paşa adına yapılmıştır. Selimiye Camii stilinde yapılmış olan caminin altı mahzendir. Denize yakın camiler içinde sağlam temellidir.[kaynak belirtilmeli] Giriş kapısı köprü tarafında olup caddeden gelinen bir patikadan dönülerek girilir.
Mimari Camilerde alışılmışın aksine tek minaresi solda yer almaktadır. Bunun nedeni denize fazla yakın olmasıdır. Avlusu yoktur. Son cemaat yerine iki yönden merdivenlerle çıkılır. Dikdörtgen planlı caminin mihrabı çıkıktır. Ana kubbe, sekiz kemere dayanır. Yan sofaları revaklı kat oluşturmaktadır. Kubbe "u" biçiminde koridorla çevrelenmiştir. Mihrap önü bölümü dışa taşırılmış ve üzeri yarım kubbeyle kapatılmıştır.Merkezi kubbeyi taşıyan 8 destek dışa yansıtılmış ve üzeri kubbeyle kapatılmıştır. İç mekanda çini uygulamaları görülür 1807 yangınında zarar görmesi ve minaresinin kısmen yıkılması nedeniyle kürsü kısmından itibaren yeniden inşa edilmiştir.
Tarih Balkan savaşları ve I. Dünya savaşından kısa bir süre önce cami bir onarımdan geçirilmiş, ancak savaş nedeniyle[kaynak belirtilmeli] onarıma ara verilerek cami uzun yıllar harabe halinde kalmıştır. Cami ancak 1938e doğru[kaynak belirtilmeli] yapılan büyük çaplı bir onarım ile 1941 de tekrar ibadete açılmıştır. Kapılardan birini üstünde bulunan caminin esas kitabesi kırıldıgı için yine 1941 de eski kalıbına göre kamil akdik tarafından yeniden yazılmıştır. Kubbenin çevresinde destek kuleleri ve sırayla biri büyük, biri küçük sekiz yarım kubbe bulunur.
Kaynak: tr.0wikipedia.or...
Read moreSOKOLLU MEHMET PAŞA CAMİİ Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa tarafından 1578 yılında Mimar Sinan'a yaptırılmıştır. Selimiye Camii stilinde yapılmış olan bu cami, kayıkların ve insanların yoğun biçimde toplandıkları bir yerde bulunduğundan dolayı alt katına tonlu mahzenler yapılarak yükseltilmiştir. Galata Surları'nın hemen dışında inşa edilen camiye burada bulunan kapıdan dolayı Azapkapı Camii de denmiştir. Minaresi yapıdan ayrı olarak caminin sol bölümünde yapılmıştır. Bunun sebebi ise yapının denize çok yakın yapılmasıdır. Avlusu yoktur. Son cemaat yerine iki yönden merdivenlerle çıkılır. Dikdörtgen planlı caminin mihrabı çıkıktır. Ana kubbe, sekiz kemere dayanır. Yan sofaları revaklı kat oluşturmaktadır. Kubbe U biçiminde koridorla çevrelenmiştir. Mihrap önü bölümü dışa taşırılmış ve üzeri yarım kubbeyle kapatılmıştır. Merkezi kubbeyi taşıyan sekiz destek dışa yansıtılmış ve üzerleri kubbeyle kapatılmıştır. İç mekânda çini uygulamaları görülür. 1807 yangınında zarar görmesi ve minaresinin kısmen yıkılması nedeniyle kürsü kısmından itibaren yeniden inşa edilmiştir. Balkan ve I.Dünya Savaşı'ndan kısa bir süre önce onarımına başlanan cami, savaş nedeniyle onarımına ara verilmesi sonucu uzun yıllar harabe halinde kalmıştır. Cami ancak 1938 yılında yapılan büyük çaplı bir onarım ile 1941 yılında tekrar ibadete açılmıştır. Kapılardan birinin üstünde bulunan caminin esas kitabesi kırıldığı için yine 1941 yılında eski kalıbına göre Kâmil Akdik tarafından yeniden yazılmıştır. Kubbe yazıları ise son devir hattatlarından Halim...
Read more