Bugünkü gezimizdeki en önemli cami ve külliyemiz olan Sokullu Mehmet Paşa Külliyesindeyiz. Şehit çeşmesinden yokuş yukarı çıkarken sağımızda Külliyenin köşesinde tek yapı iki çeşme dikkati çekiyor. Çeşmelerin çatı üst alınlıkları güzel görünüyor. Çeşmeler dönemin mimari yapısına uygun. Bu döneme ait çeşmelerde ayna kısmı bulunmamaktadır. Kitabesi ve musluğu bulunmayan çeşmenin restorasyona ihtiyacı bulunmaktadır. Camiye bu cepheden merdivenle çıkılarak avlusu çıkılıyor. Avlu giriş kapısının üzerinde 3 satır 3 sütundan oluşan kitabesi yer alıyor. Kitabeden anlaşıldığına göre caminin bulunduğu yerde kilise bulunuyormuş cami kilise yıkılıp yerine yapılmış. Avlu giriş kapısının hemen üzerinde iki katlı bina gözüküyor. Merdivenle yukarı çıkıyoruz. Avluda şadırvan, hazire bulunuyor. Avludaki kubbeler kapatılarak Kur’an Kursu yapılmış. Cami açıktı. Caminin iç süslemesi, renk uyumu, camiler içerisinde bu camiyi sayılı bir konuma yükseltmiş. Mihrap ve mihrabın kubbeye kadar olan kısmı çini kaplı. Yanlarda bulunan alt pencerelerin üst kısmı çini kaplama ve motiflerle süslenmiş. Üst pencerelerde ise çiniye işlenmiş hüsn-i hat yazıları yer alıyor. Çiniler üzerindeki motifler gerçekten çok güzel. Hülasa bu cami özellikle gidilip görülmeye değer camilerimizden. Cami Mimar Sinan’ın eseridir. Camiyi II. Selim’in kızı Esmahan Hatun Sultan tarafından eşi sadrazam Şehit Mehmet Paşa adına 1571 yılında yaptırılmıştır. Caminin en önemli özelliklerinden birisi gerek cami içerisinde gerek avluda hüsn-i hat yazılarının çokça yer alması. Caminin avlusunda bulunan hazirenin penceresi üzerinde “Sokullu Camii Tekke ve Haziresi” yazan fotoblok tabelada öğrendiğimize göre külliye, cami, medrese, tekke, dükkanlar ve çeşmelerden meydana gelmektedir. Sokullu Mehmet Paşa’nın vakfiyesinde caminin eşi İsmihan Sultan’a hediye olarak yaptırıldığı belirtilmektedir. Tekke daha geç vakitte yaptırılmıştır. 1925 yılına kadar Halvetiye tarikatı hizmet vermiştir. Hazirede Mehmed Paşa ile İsmihan Sultan’ın oğlu İbrahim’in neslinden gelenler medfundur. Haziredeki bazı zatlar Şeyh Osman Hulusi (1845) Şeyh Hattat İbrahim (h.1201) gibi bir çok zat medfundur. Avluda çok sayıda fotoğraf çekiyoruz. Avlunun kapatılan kubbeleri sınıf haline getirilmiş ve sınıflara önde gelen Kurraların isimleri verilmiş. Örneğin bir sınıfın ismi Reisü’l Kurra Abdurrahman Gürses Hocaefendi Sınıfı ((R 1325 -1415 / M 1909 – 1999). Bir başka sınıfa Gönenli Mehmet Öğütçü Hoca Efendinin ismi verilmiş. Caminin bir diğer avlu kapısında Fatih Belediyesi tarafından hazırlanan bilgilendirici tabeladan cami hakkında daha ayrıntılı bilgiler ediniyoruz: “Üç padişaha sadrazamlık yapmış Sırp asıllı Sokullu Mehmed Paşa adına yapılan iki camiden birisidir. Sultanahmed Camii ile Küçük Ayasofya cami arasındaki camii eğimli arazi üzerinde tek kubbeli ve tek minareli olarak inşa edilmiştir. Camideki ses ve aydınlatma sistemi, Mimar Sinan’ın diğer eserlerinde olduğu gibi kusursuzdur. Caminin mihrap, minber ve kubbe bölümlerinde Hacer’ül – Esved parçaları gömülü olması da eserin dikkat çeken en önemli özelliklerindendir.” (SOKULLU MEHMED PAŞA KÜLLİYESİ hakkında ayrıntılı bilgi için Diyanet İslam ...
Read moreThe blessings of Türkiye, Instanbul and in particular Sultanahmet is that you can find that just around the corner from where you are staying is a beautiful mosque built in the 16th century such as the Sokollu Mehmet Pasha Mosque.
The mosque does close straight after Fajr till about 10amish.
Point to note here (and maybe all through Türkiye) is that not only is it expected that you take your shoes off before entering the masjid as per normal but also that you only take your shoes off at the entrance of the interior of the masjid.
We had a bit of a strange experience here where the masjid staff advised us not to take our shoes off any earlier than the entrance to the inside because they consider the verandah/courtyard of the masjid impure perhaps due to visitors who walk around with their shoes on and all the stray cats and dogs that walk around. This was a bit left field for us because we consider the entire earth pure for prayer unless...
Read moreBuilt by the architect Sinan in 1571–2, this mosque was commissioned by Sokollu Mehmet Paşa, grand vizier to Selim II. The simplicity of Sinan’s design solution for the Mosque’s sloping site has been widely admired. A steep entrance stairway leads up to the mosque courtyard from the street, passing beneath the teaching hall of its medrese Only the tiled lunettes above the windows in the portico give a hint of the jewelled mosque interior to come.Inside, the far wall around the carved mihrab is entirely covered in İznik tiles of a sumptuous green-blue hue. This tile panel, designed specifically for the space, is complemented by six stained glass windows. The “hat” of the minbar is covered with the same tiles. Most of the mosque’s other walls are of plain stone, but they are enlivened by a few more tile panels. Set into the wall over the entrance there is a small piece of greenish stone, which is supposedly from the Kaaba, the holy stone at the...
Read more